Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü 15 Eylül Dünya Lenfoma Farkındalık Günü ile Prostat Kanseri Farkındalık Günü münasebetiyle bilgilendirici ve uyarıcı açıklamalarda bulundu. İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serkan Kadir Keskin’in yaptığı yazılı açıklama şöyle:
15 EYLÜL DÜNYA LENFOMA FARKINDALIK GÜNÜ
Lenfomalar, vücudun mikroplarla savaşan lenfatik sistemin parçası olan dokularda doğal olarak bulunan lenfosit adı verilen hücrelerden gelişen lenf bezi hastalıklarıdır.
Lenfomalar hem erkeklerde hem de kadınlarda ilk on kanser türü içinde yer almaktadır. Çocukluk çağı kanserlerinin %15’ini oluşturmakta ve ikinci sırada yer almaktadır.
Lenfomaların kesin nedeni bilinmemekle birlikte, çeşitli risk faktörleri lenfoma gelişme olasılığı ile ilişkilidir. Bu risk faktörleri;50 yaş üstü kişiler, ailede lenfoma öyküsü, bazı kimyasallara ve ilaçlara maruziyet, radyasyon maruziyeti, zayıflamış bir bağışıklık sistemine sahip olmak, otoimmün hastalıklar, bazı enfeksiyonlar, obezite ve meme implantları olarak sıralanabilir.
Lenfomalar için erken tespite yönelik kabul edilmiş bir tarama metodu bulunmamakla birlikte; boyun, koltuk altı ve kasık bölgelerindeki lenf bezelerinin ağrısız şişerek ele gelmesi, sebebi tam açıklanamayan ateş, kilo kaybı, gece terlemesi, halsizlik, ciltte kaşıntı belirtilerinin varlığı halinde hekime başvurulması önerilmektedir.
Vücudumuzdaki olağan dışı değişiklikler alışılmadık ve süreklilik gösteren bulgularınız varsa hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurun! Bilgi sahibi olun, sağlıklı kalın!
15 EYLÜL PROSTAT KANSERİ FARKINDALIK GÜNÜ
Prostat, mesanenin hemen altında yer alan, içerisinden idrar kanalının geçtiği, erkek üreme sisteminde bir salgı bezidir. Normal durumda yaklaşık bir ceviz büyüklüğündedir. Prostat bezi yaşlanma ile birlikte büyüyebilir. Prostat kanserinde, prostat bezi içerisinde kanser hücreleri gözlemlenir. Yaşlanmayla birlikte daha sık ortaya çıkan prostat kanseri dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de erkek kanserleri arasında Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) Tarafından Yayınlanan 2020 verilerine göre 2. sırada görülmektedir.
Yapılan araştırmalara göre, bir erkeğin prostat kanserine yakalanma riski; yaş, ailesel yatkınlık, beslenme alışkanlıkları ve kimyasal maruziyetler nedeniyle artabilmektedir.
Erken evrede hiçbir belirti vermeyen prostat kanseri, kanser dokusunun büyümesiyle birlikte;
- Yavaş veya zayıf idrar çıkışı, özellikle geceleri sık idrara çıkma ihtiyacı,
- İdrarda veya menide kan varlığı
- Sertleşme sorunu
- Kanserin, kemiklere yayılımına bağlı kalça, sırt (omurga), göğüs (kaburga) ağrıları
- Bacaklarda veya ayaklarda zayıflık veya uyuşma gibi şikâyetlere yol açabilmektedir.
Genel olarak erkeklerin 50 yaşından itibaren, birinci derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin ise 40 yaşından itibaren üroloji uzmanına düzenli olarak muayene olması erken tanı konulması açısından önem arz etmektedir.
Prostat kanserini önlemenin kesin bir yolu yoktur. Ancak riski azaltmak için;
- Sigarayı bırakmak,
- Düzenli egzersiz yapmak,
- Sağlıklı ve dengeli beslenerek vücut ağırlığını sağlıklı sınırlar içerisinde korumak
Unutmayalım tüm kanserlerde olduğu gibi prostat kanserinde de;
Erken teşhisle, başarılı bir tedavi ve daha iyi bir yaşam kalitesi sağlanır.