BETÜL İSMİC

DEMİR-ÇELİK’TE DÜNYA YEDİNCİSİYİZ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNE KISA BİR BAKIŞ

Demir çelik sektörü, yüzyıllar boyunca toplumların ekonomik yapılarında büyük değişimlere sebep olmuştur ve sanayilerin gelişmesinde kilit rol oynamıştır. Demir çelik ve buna bağlı endüstrilerde meydana gelen gelişmelerin modern dünyanın oluşumuna güçlü etkileri mevcuttur. Demir, doğada bulunan doğal cevherden; çelik ise demirin bazı kimyasal işlemlerden geçirilmesiyle elde edilir. Ayrıca hem demir hem de çelik hurdaların eritilmesiyle de elde edilebilir.

T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın sektör raporuna göre, dünyada çelik üretiminde Çin, hakim ülke konumundadır. 2020 yılında küresel ham çelik üretimi 1,83 milyar ton olarak gerçekleşmiştir. Bu üretimin yaklaşık % 58’si Çin tarafından üretilmektedir. Türkiye’nin çelik üretimi 2020 yılında 35.8 milyon ton olarak gerçekleşmiştir ve bu yıl itibariyle Almanya’yı geride bırakarak dünyanın en büyük 7., Avrupa’nın ise en büyük ham çelik üreticisi seviyesine yükselmiştir(KPMG,2021 Sektör Raporu).

TOBB Türkiye Demir ve Demir Dışı Metaller Meclisi Raporu’na göre, 2015 yılında 112 milyon ton ile en yüksek ihracat rakamına ulaşmış olan Çin, bu yıldan sonra iç tüketiminin artmasına bağlı olarak ihracatta gerileme dönemine girmiştir. Çin’in çelik ürünleri ihracatı bir önceki yıla oranla %19.4 oranında düşmesine rağmen 51.4 milyon ton ile dünyanın en fazla çelik ihraç eden ülkesi konumunu sürdürmüştür. Çin’i 31,5 milyon ton ile Rusya ve 29,8 milyon ton ile Japonya takip etmiştir. Türkiye 2020 yılında gerçekleştirilen 18,5 milyon ton ihracatla 6.sırada yer almıştır.

Türk demir çelik sektörü, dünyadaki en dinamik ve en rekabetçi sektörler arasında yer almaktadır ve son yıllarda Türkiye 200’den fazla ülkeye ihracat yapmıştır. En büyük pazarımız AB ülkeleridir. Türkiye demir çelik sektörünün AB ve ABD ‘ye olan ihracatının toplam içindeki payı % 35’dir. Daha önceki yıllarda % 50’lere kadar çıkan bu oran kota uygulamaları ve gümrük vergilerinin etkileriyle gerilemiştir(KPMG,2021). Diğer bir husus da son yıllarda dünya genelinde artan kapasite fazlalığı başta Çin olmak üzere dampingli ve devlet destekli çelik ürünleri ihracatındaki artış, hem Türkiye pazarını hem de Türkiye’nin ihraç pazarlarını tahrip ederek çelik sektörünü olumsuz etkilemiştir.

Türkiye demir çelik alt ürün gruplarına baktığımızda en çok ihracatı yapılan 4 ürün grubu olduğunu görmekteyiz. ( Bir milyon doların üstünde ihracatı olan). Bu yıl bir çalışma kapsamında Türkiye’nin demir çelik alt ürünlerinde rekabet gücünü hesapladık ve elde ettiğimiz sonuçlara göre 8 alt ürün grubunda Türkiye’nin dış ticarette üstünlüğü olduğu sonucuna ulaştık. Bu dış ticaret açısından gayet olumlu bir sonuç. Temelleri Adam Smith ve Ricardo’ya kadar uzanan dış ticarette üstünlük konusuna ise belki başka bir yazımızda değiniriz.

Türkiye, birçok sektörde uluslararası rekabet deneyimine sahip olan bir ülkedir. Coğrafi konum, nitelikli, eğitimli ve genç işgücüne sahip olmasının yanı sıra icap eden altyapı da mevcuttur. Bu gibi unsurlardan dolayı önemli fırsatlara sahip bir ülkedir ve bu pozitif etkiler diğer sektörlerle birlikte demir çelik endüstrisini de olumlu etkilemektedir. Çin’in demir çelik ihracatının son yıllarda azalan trend göstermesi Türkiye için ek pazar fırsatı sunabilir. Bu avantajların yanı sıra sektörün birtakım zayıf yönleri de bulunmaktadır.  Ülkemizdeki enerji maliyetlerinin yüksek olması ve demir çelik üretimlerinin yüksek enerji gerektirmesi en büyük problemlerden biridir. Sektördeki küçük ölçekli üretici sayıları fazladır ve bu üreticilerin maliyetler karşısında zorlanması kaçınılmazdır. Sektörün zayıf olan yönleri güçlendirilerek yapılacak iyileştirmeler sonucunda Türkiye demir çelik endüstrisinin dünya piyasalarında rekabet gücü artabilir.

 

DEMİR-ÇELİK’TE DÜNYA YEDİNCİSİYİZ

Giriş Yap

Kriter Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!