Türkiye’de medya desteği mevcut, ama sürdürülebilir değil
- NewslabTurkey tarafından yayımlanan Türkiye’de Medya Destek Mekanizmaları: Etki, Zorluklar ve Sürdürülebilirlik Raporu, gazetecilere sunulan destek sistemlerini kapsamlı biçimde inceliyor.
- Rapora göre bu mekanizmalarda özellikle erişim, sürdürülebilirlik ve şeffaflık alanlarında ciddi sorunlar yaşanıyor.
- Gazetecilerin %58’i, aldıkları finansal desteklerin projelerinin başlangıç maliyetlerini karşılamada kritik rol oynadığını belirtiyor.
- Sektördeki ekonomik baskılar nedeniyle, daha uzun vadeli ve sürdürülebilir fonlama modellerine duyulan ihtiyaç giderek artıyor.
- Destek mekanizmalarının seçim süreçleri ise tartışmalı: Katılımcıların %41’i süreci tamamen adil bulurken %15’i sürecin hiç adil olmadığını düşünüyor.
- Gazetecilerin %76’sı sunulan eğitim ve atölyelerin mesleki becerilerini geliştirdiğini ifade ediyor.
- Desteklerden sosyal medya aracılığıyla haberdar olduğunu ifade eden gazetecilerin oranı %42.
- En sık dile getirilen şikâyetlerden biri ise, başvuru ve raporlama süreçlerinin karmaşıklığı. Daha basitleştirilmiş ve erişilebilir mekanizmalara yönelik güçlü bir talep mevcut.
- Desteklerin büyük bölümünün “mesleki beceri gelişimi” ve “iletişim ağı kurma” programlarına yönlendirildiğini ortaya koyuyor.
Çin’in Çok Boyutlu Vizyonu: Küresel Strateji Arayışları
- Geçtiğimiz haftalarda ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü’nün tarafından yayımlanan 2025 ABD İstihbarat Topluluğu Yıllık Tehdit Değerlendirmesi, Çin’in genişleyen küresel etkisinin altını çiziyor.
- Bu kapsamda Millî İstihbarat Akademisi tarafından Şubat 2025’te yayımlanan Çin’in Küresel Stratejisi başlıklı rapor, Türkiye’nin “yükselen süper güce” yönelik algısını ve bu rekabetteki pozisyonunu anlamak açısından dikkat çekici veriler sunuyor.
Ekonomik Güç Dengesi
- Çin, 18 trilyon dolarlık gayrisafi yurt içi hasılasıyla Asya ekonomisinin yarısından fazlasını oluşturuyor ve ABD ekonomisinin %80’ine ulaşmış durumda.
- Avrupa Birliği’nin toplam ekonomik büyüklüğünü geride bırakmış durumda.
- Çin’in GSYH’si Japonya’nın 4 katı, Hindistan ve ASEAN ülkelerinin toplamının 6 katına ulaşıyor.
Askeri ve Jeopolitik Strateji
- 2 milyon aktif personelle Çin ordusu, dünyanın en büyük silahlı gücü.
- Kuşak ve Yol Projesi, 2013’ten bu yana yaklaşık 150 ülkeyi kapsayan devasa bir altyapı ağına dönüşmüş durumda.
- Karayolu ağı (“kuşak”) daha çok askerî ve güvenlik politikalarını; denizyolu ağı (“yol”) ise ekonomik çıkarları temsil ediyor.
- Çin-Rusya ilişkilerinde, Rusya ekonomik kazançları; Çin ise jeopolitik kazanımları önceliyor.
Teknoloji ve Kamu Algısı
- Çin’in teknoloji yatırımlarının odağında çip üretimi ve yapay zekâ bulunuyor.
- Çin vatandaşlarının %90’ından fazlası, devletin ekonomik performansından memnun olduğunu belirtiyor.
Çin-Türkiye İlişkileri ve Küresel Rekabet
- Çin-Türkiye arasındaki ticaret ilişkileri hızla büyüyor, ancak ithalat lehine ciddi bir asimetri söz konusu.
- ABD-Çin rekabetinin derinleştiği bir dönemde, Türkiye’nin denge siyaseti izlemesi hem ekonomik hem diplomatik açıdan stratejik önem taşıyor.
- Raporda Tayvan’a olası bir müdahalede Çin’in henüz yeterli askeri kapasiteye sahip olmadığı ifade ediliyor.
Türkiye dünyaya mesafeli bakıyor
- Pew Araştırma Merkezi’nin Türkiye ile ilgili yaptığı son çalışmada, Türk halkının dünya güçlerine ve liderlerine karşı genel olarak oldukça olumsuz bir tutum sergilediğini ortaya koyuyor.
- Uluslararası aktörler arasında en olumlu yaklaşılan kurum %46 ile Avrupa Birliği iken NATO %42 ile ikinci sırada yer alıyor.
- Türklerin yalnızca %18’i ABD’ye olumlu bakarken Çin’e yönelik olumlu görüş oranı %26 seviyesinde.
- Rusya ise %30’luk bir destek görüyor.
Gençler Avrupa’ya daha yakın
- 35 yaş altı Türklerin %29’u ABD’ye pozitif yaklaşırken bu oran 50 yaş üzerindekilerde çarpıcı biçimde %7’ye düşüyor.
- Avrupa Birliği ve NATO’ya yönelik olumlu görüşler, özellikle gençler ve eğitim seviyesi yüksek kesimler arasında daha yaygın.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyenler, Rusya ve Çin’e daha sıcak bakıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a muhalif olanlar ise AB ve ABD’ye daha yakın hissediyor.
35 yaş altı grupta AB üyeliğine destek oranı %66’ya kadar çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan destekçileri arasında AB üyeliğine destek %45’te kalıyor.
Dünya liderlerine güven genel olarak düşük
- Türkler arasında en yüksek güven oranı, yaklaşık %30 ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ve Rusya Devlet Başkanı Putin’e yönelmiş durumda.
- Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’e duyulan güven ise yalnızca %15 seviyesinde.
Dünya Daha Az Cömert
Gallup tarafından hazırlanan Küresel Cömertlik Raporu’na göre, pandemi sonrası rekor seviyelere ulaşan küresel yardım faaliyetleri düşüşe geçti.
Tanımadığı birine yardım etme
- Dünya genelinde yetişkinlerin %56’sı, geçtiğimiz ay tanımadıkları birine yardım ettiğini belirtiyor. Bu oran, 2023’e kıyasla 6 puanlık bir düşüşe işaret ediyor.
- En yüksek oranlar %87 ile Liberya ve Venezuela’da görülürken en düşük oranlar Japonya (%21) ve Polonya’da (%27) kaydedildi.
- Tanımadığı birine yardım etme oranının en yüksek olduğu ilk 15 ülkenin çoğu Afrika kıtasında yer alıyor.
Maddi bağış yapma
- Küresel düzeyde yetişkinlerin %33’ü hayır kurumlarına maddi bağış yaptığını ifade etti. Bu oran, 2023’e göre 4 puan azaldı.
- %89’luk oranla Endonezya ilk sırada yer alırken %3 ile Fas son sırada bulunuyor.
- Etiyopya ve Malta, maddi bağış oranında en büyük düşüşü yaşayan ülkeler oldu (her iki ülkede de 18 puanlık azalma yaşandı).
Gönüllü çalışma
- 2024 yılında yetişkinlerin %26’sı gönüllü bir faaliyette bulunduğunu belirtti. Bu oran, bir önceki yıla göre 4 puan azaldı.
- Endonezya, %65 ile gönüllü çalışmada da en yüksek orana sahip ülke.
- %4 ile Mısır gönüllü çalışmada en düşük orana sahip. Ek bilgi: Mısır aynı zamanda en az bağış yapılan ülkelerden biri.
- Balkan ülkeleri (Sırbistan, Karadağ, Arnavutluk, Bulgaristan, Makedonya, Kosova) gönüllülük oranlarının en düşük olduğu bölgeler arasında yer alıyor.
- Bolivya, El Salvador, Guatemala, Panama, Nijerya, Gambiya ve Kuveyt’te gönüllülük oranı geçen yıla nazaran 10 puan veya daha fazla düştü.
Geçim sıkıntısı ve bağış
- Gelirleriyle geçinmenin “çok zor” olduğunu ifade eden bireyler arasında, maddi bağış yapma oranı belirgin şekilde azalmış durumda.