Uzay Madenciliği
Dünyadaki ağır elementler uzaydaki asteroitlerin dünya üzerine çarpması ile oluşmuştur. Dünyada su oluşamaz. Peki dünyamızdaki su nereden geldi?
Asteroitlerdeki buzların dünyaya çarpıp, ateş kürede erimesi olarak tahmin edilmektedir.
Ayın oluşumu içinde büyük bir galaksinin dünyaya çarptığı ve büyük okyanusun bu çarpmanın etkisi ile oluştuğu, galaksiden kopan parçanın dünyanın yörüngesinde kalarak Ay’ın oluştuğu tahmin edilmektedir. Ay’ın ana etken maddesi gümüştür. Çarpmanın olduğu büyük okyanus tabanında bu yüzden gümüş aranmaktadır.
Dünyanın 4/3 su ile kaplıdır. Yerküre madenciliği sadece 4/1 gibi küçük alanda yapılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde yeni teknolojik cihazlarla derin okyanus madenciliği çalışmaları başlamış ve Hint okyanusu tabanlarında kobalt bulunmuştur. Derin deniz ya da okyanus tabanı otoritesi üretim anlaşmaları yapılmaktadır. Derin deniz yatağı madenciliği (DSM). Bunun için denizin üst kısmında plankton, ortaların da nekton, tabanlarında ise bentoslar bulunmaktadır. Okyanus tabanında madencilik yapılırken ekolojik denge bozulmaması için önlemler alınmaktadır.
Aynı okyanus madenciliği gibi, uzay madenciliği de yapılması planlanmaktadır. 1967 yılında 10 devletin imzalamış olduğu uzay anlaşmasında;
Uzayda mülkiyet hakkı olmadığı ve insanlığın ortak amacı için, barışçıl amaçlı çalışmalar yapılacağı belirtilmektedir. Ancak 2012 yılında Amerikan Başkanı Obama madencilik için uzayda mülkiyet hakkı olabilir diye meclisten geçirdi ve uluslararası anlaşmalarda bu yönde çalışmaları başlattı.
Dünya, Mars, Jüpiter arasında irili ufaklı 1 milyon asteroit bulunmaktadır. Dünyaya yakın sekiz bin asteroit tespit edilmiştir. Spektrofotometre ile tanımlamaları yapılmış. Bunların 1000 tanesine numaralar ile isim verilmiştir. Ancak bunların içinde en önemlilerine de galile, eros gibi isimler verilmiştir.
Asteroitler 3 kısımdan oluşur. C,S,M…
C olanlar carbon kökenliler genelde koyu renklilerdir ve astroidlerin %78 oluşturur.
S olanlar silikatlar (olivin, piroksen, amfiboller) bunlar %17 oluşturur.
M olanlar en önemlileri ve az olanı M olanlar metal olanlardır.
Bu M olanlardan iki tanesi var ki biri altın ve platin diğeri ise demir ve nikel olanıdır.
Dünyada metal rezervlerindeki tenör düşük iken, asteroitlerde %90-95 tenöre sahiptir. Dünyada yılda 700 milyar dolar ticari hacmi vardır. Bu nikel ve demir asteroidinin değeri 170 yıl dünya reel ekonomisine denktir. Bu asteroitler bazen güneşin çekimine gidip buhar olmakta bazen de dünyaya çarpmaktadır. Kaybolma riski de vardır.
Bugün 1 kg maddeyi uzaya götürmenin bedeli 20.000 dolardır. Elon Musk bir araba göndermiştir. Kurduğu şirket ile madencilik yatırımı yapacaktır. Marsta kolanizasyon kurmayı hedeflemektedir. Bu kolonizasyon içinde C (Carbon) kökenli kökenli asteroitlerden yararlanılacaktır.
Ancak uzaya gönderilen 1 yıl kapsülde yaşayan astronot ile ikizi arasında yapılan deneylerde uzayda yaşayanda %17 DNA’sında değişiklik olduğu tespit edilmiştir. Bu demektir ki insan uzun süre uzayda yaşayamaz…
Sondaj tekniği ile madencilik planlanmaktadır. Su için güneş panelleri ile yüksek ısı oluşturulup buzullar eritilmesi planlanmaktadır.
Ülkemizde bu konuda geç kalmamak için çalışmalara başlanmalıdır. Üniversitelerimizde Maden Mühendisliği bölümleri müfredatlarına girmelidir.
Maden mühendisliği; içinde matematik, kimya, fizik, elektrik, inşaat mühendislikleri, sosyoloji işletme gibi bilimleri içinde barındıran füzyon bir mühendislik dalıdır.
Maden Mühendisliği aslında stratejik bir mühendislik dalıdır. Aynı zamanda ziraat mühendisliği de stratejik mühendislik dalıdır. Bir ülkede gıda ve maden üretimi ve bunların güvenliği stratejik en önemli iki husustur. Ancak bu mühendislikler dünyada en az tercih edilen dallardır. Bu konuda da devlet politikası çok önemlidir.
Bu yazım geleceği yakalamak umudu ile gençlerimize yol göstersin.
Allaha emanet olun…