ALLAH MÜMİN OLAN KULLARININ ÇEKİNGEN, KORKAK, PASİF İNSANLAR OLMALARINI İSTEMİYOR
“Biz ise, yeryüzünde ezilenlere iyilik yapmak ve onları önderler kılmak ve varisler yapmak istiyoruz. Ve onları yeryüzünde iktidar yapalım. Firavun’a, Haman’a ve ikisinin ordusuna, onlardan çekindikleri şeyleri gösterelim.” ( Kasas 5-6)
Her Müslüman bu ayeti ezbere bilmelidir.
”Biz yeryüzünde zayıf bırakılanlara iyilik yapmak istiyoruz.
İyilik yapmak. Nedir ya Rabbi senin iyiliğin?
”Onları önderler kılmak istiyoruz. Onları yeryüzünün varisi olan, yeryüzünde diledikleri gibi hareket eden, Yeryüzündeki insanlara hükmeden toplumlar haline getirmek istiyoruz.”
Allah mümin olan kullarının, mazlum, mustazaf, çekingen, korkak, pasif insanlar olmalarını istemiyor.
Allah (cc) diyor ki: Ben mümin ve mustazaf olan kullarımın yeryüzünde egemen olmasını istiyorum, yeryüzüne hükmetmesini istiyorum, Yeryüzünde imamlar olup diğer kavimleri de arkalarından sürüklemelerini istiyorum diyor.
Burada sormamız gereken soru şu: Peki, biz ne istiyoruz?
Biz de Allah’ın istediğini istiyor muyuz acaba? Biz de Allah’ın bize layık gördüğünü, kendimize layık görüyor muyuz acaba?
İnsanlara hayrı, bereketi, Tevhidi nasıl getireceğiz? Diye biz kendi kendimize hayal kuruyor muyuz? Yoksa kazandıklarımızı kaybetme korkusu ile karnımızı doyurup hayat standardımızı arttırmanın derdinde miyiz?
”Allah, bir kavim kendinde olanı değiştirmedikçe Allah onlarda olanı değiştirmez. Allah diler ama değişikliği sen yapacaksın.” (Rad, 11)
Allah istiyor, Allah bizi yüceltmek istiyor, Allah bize değer vermek istiyor.
Allah uğradığımız zulümden bizlerin kurtulmasını istiyor. Bizde de bunu isteyeceğiz ama yetmez. İstediğimiz gibi bir de bu değişimin olması için bazı adımlar atmamız gerekiyor..
Müslümanlar olarak, ümmet olarak bazı esbabın yerine gelmesi lazım. Allah Kur’an’ı Kerim’in başka ayetlerinde bize evvela her şeyden önce TEVHİD ehli olmamızı istiyor… Allah (cc) kendisini yeryüzüne imam kılmak istediği insanların akidelerinin düzgün olmasını istiyor.
Nur Suresi 55 ayetinde;
Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va’detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa, onları da yeryüzünde ‘güç ve iktidar sahibi’ kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca bana ibadet ederler ve bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkâr ederse, işte onlar fasıktır.
”Allah sizden iman eden ve salih amel işleyenlere şöyle vaat etti:”
”Sizden öncekileri yeryüzünün halifeleri kıldığı gibi, Allah sizi de yeryüzünün halifeleri kılacak.
”Allah razı olduğu dinde (yani İslam’da) size, yeryüzünde güç, kuvvet ve temkin verecek.”
”Bütün korkularınızı Allah emniyete çevirecek.”
Neden korkuyorsanız Allah sizi onlardan emin kılacak. Güzel, bu bir vaat.
Peki, ne karşılığında ya Rabbi bu vaat? Yani biz öyle yerimizde otursak bile bu vaat bize gelecek mi?
Allah (cc) diyor ki: Hayır.
”Sadece bana ibadet edeceksiniz ve hiçbir şeyi bana ortak koşmayacaksınız.”
Bu neyin tefsiridir? LA İLAHE İLLALLAH’IN. Sadece Allah’a kulluk edeceğiz ve hiçbir şeyi ona ortak koşmayacağız. Allah’ın iradesini yeryüzünde gerçekleştirmek isteyen DAVA erleri olacağız.
Akideye bulaşmış olan şirkten, bidatten, Allah’a karşı olan su-i zandan, Allah’a karşı olan güvensizlikten bunlardan temizlememiz gerekiyor.
Tevekküllerimiz sarsılmadığı zaman Tüm dünya Zulümde buluşsa bile, tek kalsak BEN VARIM ALLAH’IM diyecek imana ulaşmamız gerekiyor.
Müslüman bir işin sonunu hesap eden adam değildir. Küfür ve İman savaşlarının galibi ALLAH’TIR. Safını belirlemesi gerekir.
Selametle Kalın!
