İNKÂR MI? YALANLAMAK MI?
Kur’an-ı Kerim’de inkâr etme, yalan söyleme kelime anlamı olarak bellidir. Ama YALANLAMA kelimesi tam anlaşılamamakta hatta karıştırılmaktadır.
Yalan söylemek bir şeyin tersini söylemektir. Ama ayeti YALANLAMAK o ayete yalan demek değildir. Bu zaten inkâr etmek olur.
İnkâr etmek SÖZLE alakalıdır. Bir insanın inkâr ettiğini, küfrünü sözüyle bilirsiniz. Ancak insanın yalanladığını davranışlarıyla bilirsiniz.
Birisi ben inanmıyorum derse inkârcıdır, diğeri ben inanıyorum dese ama inanmıyor gibi yaşasa bu kişi yalanlayandır. İkisinin sonucu aynıdır, sonucu cehennemdir.
İnkâr bellidir mesela namazın farz olduğunu reddeden kişiye kafir denir. Ama namaz farzdır diyen inkar etmeyen işlerimin yoğunluğundan vs kılamıyorum diyen aslında aynı yalanı söylüyor. İnkar eden SÖZÜ ile bu örnekte ki ise DAVRANIŞI ile yalanlıyor.
İkinci örnekteki kişiye münafık denmez. Çünkü Münafık dediğimiz zaman o kişi görünüşünde ve davranışlarında Müslüman olması gerekir. Davranışlarında Namaz yok ise Müslümanlığın en büyük göstergesi yok demektir.
Seküler günümüz dünyasında inkâr etmeyip yalanlayan kişiyi Müslüman muamelesine tabi tutsakta, aslında ahirette kafirlerden farkı yoktur.
Allah’ın haram kıldığı bir haramı inkar etmeden “Ben haram olduğunu kabul ediyorum kardeşim.” Tamam ben namazın farz olduğunu kabul ediyorum ama yerine getirmiyorsa bu insana inkarcı denmez, bu insana yalanlayan denir.
Peki kıyamette durum nedir? Dünyadan bahsetmiyor Allah Teala kıyamette böyle insanlar için ebedi cehennemdedir diyor.
Dünyada benim ona Müslüman demem, bütün ümmet bir araya gelse hepsi ona Müslüman dese Allah cc ona Müslüman demiyor.
Hatta peygamber döneminde de öyledir mesela münafıklara Allah Resulünün yaptığı Müslüman muamelesidir, hiçbir münafığa kafir muamelesi yapmamıştır. Burası çok önemli husustur, Peygamber sav onlara Müslüman muamelesi yapması, Allah’ın onlara Müslüman muamelesi yapmasını gerektirmiyor.
Bu cümleyi tekrar altını çizerek ağır ağır bir daha söylüyorum. MÜNAFIKLARA PEYGAMBER SAV MÜSLÜMAN MUAMELESİ YAPMASI, ALLAH’IN ONLARA MÜSLÜMAN MUAMELESİ YAPMASINI GEREKTİRMİYOR.
Kıyamet günü Allah cc hepsini cehennemin en alt tabakasına koyuyor. Bu yalanlayan kişi Kafirlerden daha aşağıda ama dünyada Müslüman gibi muamele görüyor, Peygamberin mescidinde, Uhud’ta Hendek’te savaşta, camide her yerde…
Bu durum sadece Medine’de o zamanda yok, 2025’in Türkiye’sinde de aynı benzer şey burada da var.
Kur’an-ı Kerim’de buna dair iki tane örnek Araf suresinin 176 ayeti ve Cuma suresinin 5 ayetindedir.
“Dileseydik onu bununla yükseltirdik. Fakat o yere saplandı, hevasına uydu. Onun durumu, üzerine varsan da dilini sarkıtıp soluyan, varmasan da dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalanlayan halkın durumu böyledir. Sen bu kıssayı anlat, belki öğüt alırlar.” (Araf Suresi 176)
Ayet Tevrat’ın bilgisine sahip ama gereğini yerine getirmeyen bir insandan bahsediyor
“Tevrat’a uymakla yükümlü kılınıp da yükümlülüğünü yerine getirmeyen kimselerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeklerin durumu gibidir. Allah’ın ayetlerini yalanlayan toplumun düştüğü durum ne kötüdür. Allah, zalim toplumu doğru yola iletmez.” (Cuma Suresi 5)
Her iki örnekte de vahyi yalanlayanların ya eşek gibi ya da köpek gibi oldukları bildirilmektedir.
Bunlar Allah’ın ayetlerini inkâr edenlerin değil Allah’ın ayetlerini yalanlayanların örneğidir.
Allah’ın ayetlerini inkâr etmeyip kabul eden ancak gereğini yapmayan kişilere yalanlayan deriz. Bu dünyada Müslüman muamelesine tabi tutarız ama Allah cc ahirette onu kâfir muamelesine tabi tutacaktır.
Bizim onu tekfir etme imkânımız yok kendisini kâfir olarak ifade etmediği sürece ona kâfir diyemeyiz ama ona Müslüman muamelesi yapıyor olmamız Allah’ın ona Müslüman muamelesi yapmasını gerektirmez.
Çok açık ve nettir ve Kur’an-ı Kerime göre kâfir nasıl ebedi cehennemdeyse yalanlayan da ebedi cehennemdedir.
Hafızan Allah
Kalın Selametle.
