ASKER DIŞA MOLLA İÇE
Fransa’nın meşhur Komutan ve Devlet Adamı II. Napolyon Mısırı işgal ettiğinde “Bana Mısır’da Müslüman, Fransa’da Katolik derler, oysa ben ateist ve cumhuriyetçi bir adamım, dine de inanmam.” demiştir.
Fakat her ülkede ulusal gelirlerin büyük kısmını aldığı için semizlenen küçük bir azınlığa karşı, geri kalan küçük kısmını paylaşacağı için dilleri dışarıda bakışan büyük bir kalabalık vardır. Bunlar arasında kavga giderek kaçınılmazdır.
İşte bunların arasına girecek ve kalabalıklara ‘kardeşlerim, bu durum Tanrının yeryüzündeki adaletidir! Onlara bu dünyada verirken ahirette yoksun bırakacak, sizleri bu dünyada mahrum bırakırken ahirette verecektir. Bunun için sabrediniz’ diyecek ve kavgayı önleyip barışı sağlayacak kutsal bir şey olması gereklidir.
“İşte bu dindir, kilisedir, papazlardır…
O nedenle dine, her zaman ihtiyaç vardır” diyor Napolyon.
Müslüman dünyada olup bitenleri en iyi resmeden örneklerden belki de en çarpıcı olanı, tarihte ilk kez medreseleri ve eğitimi resmileştirdiği için ‘reformistliği’ ve üç Selçuklu Sultanına vezirlik yapması ile meşhur, bilge vezir lakaplı Nizam’ül-Mülk olayıdır.
Onun siyasetnamesinde naklettiği bir olay var ki, o da şudur:
Bu reformlar sonrası yıllık bütçeyi hazırlayıp sultana sunduğunda, daha önceki uygulamalarda bilinmeyen, mollalara ayrılmış bir hayli yüksek yeni bir harcama kalemini ilk kez gören sultanının;
–“Bre vezir, komutanlara ve askerlere ödenen rakama eşdeğer olan bu yeni harcama da nedir?” sorusuna,
-“Sultanım, askerlere neden bu kadar yüksek ödenek ayırıyoruz, sizi gündüzün düşmanlara karşı korudukları için değil mi? Peki, geceleyin sizi halkınıza karşı kim koruyacak? İşte bu ödeme onlar içindir!” diye cevap verecektir.
Günümüz dünyasını en iyi açıklayan örnekler, Napolyon‘un söyledikleri ve Nizam-ül Mülk‘ün yaptıklarıdır.
Bu temel espri kavranırsa şayet, dönemler, toplumlar ve aktörler değişse de, gerçekte ve esasta bir şeyin değişmediği görülebilecektir.
Gerçekte ise İslami siyaset ile adı her ne olursa olsun Cahiliye siyaseti arasındaki fark da açığa çıkmış olacaktır. Bundan gerisi ise nedenleri ve sonuçlar olarak bilinmesi gereken, işin detaylarıdır. Bu konu günümüz Müslüman fikir dünyasında enine boyuna tartışılmaya ihtiyaç duyulan bir konudur.
