“UZUN VADEDE HEPİMİZ ÖLÜYÜZ”
John Maynard Keynes’in “Uzun vadede hepimiz ölüyüz” sözü, ilk bakışta karamsar bir ifade gibi görünse de aslında güçlü bir ekonomik bildiridir. Bu ifade, yalnızca yaşamın kaçınılmaz gerçeğine değil, aynı zamanda Keynesyen ekonomi anlayışının acil müdahale gerekliliğine de işaret eder. Keynes’e göre uzun vadeye odaklanmak, bugünkü ekonomik gerçekleri gözden kaçırmamıza neden olabilir.
Keynes’in bu sözü, doğrudan Klasik İktisat Okulu’na bir meydan okumadır. Klasikler, ekonomideki sıkıntıların görünmez bir el tarafından zamanla düzeleceğine inanırdı. Onlara göre, işsizlik ve durgunluk gibi kısa vadeli sancılar, uzun vadeli dengenin kaçınılmaz bedelleriydi. Ancak Keynes, bu yaklaşımı kökten reddetti. Çünkü onun gözünde, milyonlarca insan yoksulluk içindeyken “uzun vadede denge” vaadi, acımasız bir teselliden ibaretti. Beklemek, sadece ekonomiyi değil, toplumun dokusunu da çürütürdü.
Keynes’e göre iktisat biliminin temel görevi, toplumun kısa vadede maruz kaldığı yoksulluğu ve ekonomik sıkıntıları hafifletmektir. Ona göre ekonomi, yalnızca uzun vadeli dengeleri inceleyen soyut bir alan değil, insanların günlük yaşamını doğrudan etkileyen bir disiplindir. Ekonomik krizlerin ortasında “zamanla her şey düzelir” demek, tıpkı fırtınalı bir denizde, deniz sakinleştiğinde hava güzel olacak diyerek yolcuları avutmaya benzer. Keynes, bu tür bir pasifliğin yalnızca ekonomik bir hata değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktan kaçış olduğunu vurgular. Çünkü bir toplum kriz içindeyken sabır telkin etmek, acıyı uzatmak ve insan onurunu göz ardı etmektir.
Dolayısıyla bu söz, devletlere ve politika yapıcılara açık bir çağrıdır: Piyasa mekanizması tıkandığında, kamu otoritesi gecikmeden devreye girmelidir. Keynes’e göre, ekonomik durgunluk dönemlerinde devletin görevi, toplam talebi artırmak için gerekirse borçlanarak kamu harcamalarını genişletmektir. Bu yaklaşım, krizin daha da derinleşmesini önlemenin ve istihdamı korumanın en etkili yoludur. Keynes, piyasaların kendiliğinden tam istihdam dengesine ulaşacağı inancını reddeder; bunun yerine, devletin aktif bir biçimde ekonomik sürece müdahil olmasını, yani talebi canlandıracak politikalar uygulamasını savunur.
“Uzun vadede hepimiz ölüyüz” ifadesi, ekonominin soyut bir teori alanı değil, insanların günlük yaşamına doğrudan dokunan bir pratik alan olduğunu vurgular. Keynes bu sözle, iktisadın nihai amacının insan refahını artırmak olduğunu hatırlatır. Dolayısıyla kısa vadeli sorunları görmezden gelen bir ekonomi anlayışı, insanı merkeze almaktan uzaklaşmış demektir