Pandemi döneminde uzaktan eğitim süreci en alt kademeden en üst kademeye kadar bütün öğrencilerin hayatına girmişti. Normalleşmeye alıştığımız bir dönemde, asrın felaketi olarak tanımlanan iki büyük depremden hemen sonra üniversiteler için tekrar gündeme geldi ve bu iki hafta içerisinde birçok üniversitede -özellikle teorik dersler ve teorik derslerin ağırlıklı olduğu bölümler için- uygulanmaya başlıyor. Depremde evleri zarar gören vatandaşlarımıza acil barınma çözümü olarak sunulan KYK yurtları, uzaktan eğitim kararının alınmasında belirleyici oldu.
Uzaktan eğitim sistemi dünyada ilk olarak 1728 yılında Boston gazetesinde bazı derslerin mektup yoluyla işlenmesi ile başlamıştır. Bu tarihten sonra hem Amerika’da hem de birçok dünya ülkesinde önce mektup vasıtasıyla, sonra radyo-televizyon, açık üniversiteler ve telekonferanslar yoluyla devam etmiştir. Teknoloji ve internetin hızla gelişmesi, uzaktan eğitimin hem online hem de offline yapılmasını mümkün kılarak daha da yaygınlaşmasına sebep olmuştur. En son 2019 yılında Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan pandemi sebebiyle eğitim en çok etkilenen alanlardan biri olmuş ve Türkiye ile dünyanın birçok ülkesinde her kademede uzaktan eğitime geçilmiştir.
Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi yıllardır Türkiye’de uzaktan eğitimin tek adresiydi. Toplumda çeşitli dezavantajlı gruplar için okuma imkânı sağlıyordu ve halen de sağlamaya devam ediyor. Bu dezavantajlı gruplara birçok örnek verebiliriz. Zamanında okuma imkânı bulamamış ve yaşı ilerlemiş kişiler, tutuklu ve hükümlüler, sağlık sorunları nedeniyle örgün eğitime devam edemeyenler, hem çalışıp hem okumak zorunda olanlar ya da maddi imkansızlıklar nedeniyle okula devam edemeyenler, aileleri tarafından eğitimleri engellenen kız çocukları…Bu listeyi daha da uzatmak mümkün. Bu açıdan bakınca uzaktan eğitim, toplumun bireylerine fırsat eşitliği sağlayan bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor.
Son günlerde haberlerde ve tartışma programlarında yapılan onlarca olumsuz yoruma hepiniz mutlaka denk gelmişsinizdir. “Ülke bir sorunla karşılaştığında ilk feda edilen eğitim oluyor.” “Eğitime büyük darbe” “Çocukların geleceği ile oynuyorlar” benim duyduğum yorumlardan sadece birkaç tanesi. Birkaç dönem uzaktan eğitim görmekle bu kadar büyük bir kaybın yaşanacağını söylemek biraz güç. Herkesin yaşam şartlarının eşit olmadığını kabul ediyorum elbette, internet bağlantısında altyapı sorunları olanlar, internete bağlanacak teknolojik araçları olmayanlar ya da yetersiz olanlar, evde ders çalışma ortamı sıkıntılı olanlar, bazı üniversitelerin uzaktan eğitim sistemlerinin zayıf olması…Ama yine de çalışmayı ilke edinmiş disiplinli öğrenciler her şartta ve koşulda sınırlarını zorlayarak ilimlerini ve bilgilerini arttırma yolunda olacaktır diye düşünüyorum. Bir de son olarak şunu eklemek istiyorum, pandemi döneminde uzaktan eğitim gören öğrenciler ile mart ayı içerisinde anket ve görüşmeler içeren bir saha çalışması yapacağız. Öğrencilerin uzaktan eğitim tecrübelerine dair verdikleri cevaplardan yaptığımız çıkarımları makale olarak yayınladıktan sonra elde ettiğimiz sonuçları sizlerle de bir yazımda paylaşacağım. Bu sonuçlar, uzaktan eğitimin etkilerinin olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğu noktasında bize fikir vermesi açısından önemli. Sağlıcakla kalın.
“Success is the sum of small efforts being repeated day in and day out / Başarı, her gün tekrarlanan küçük çabaların toplamıdır.”
Robert Collier
