BETÜL İSMİC
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. EKONOMİ
  4. ALTIN ÜRETİYOR MUYUZ YOKSA TÜKETİYOR MUYUZ?

ALTIN ÜRETİYOR MUYUZ YOKSA TÜKETİYOR MUYUZ?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye 1985’ten bu yana önemli bir altın ithalatçısı ve bunun 3 sebebi var. Birincisi, ülkede altın üretimi çok sınırlı. İkincisi, örf ve adetler sebebiyle altına olan talep çok yüksek; üçüncüsü ise Türk halkı altını enflasyona karşı bir koruma kalkanı olarak görüyor. Türkiye yaklaşık 35 yıldır işlenmemiş altını ithal ediyor ve işlenmiş altını ise ihraç ediyor; yani ihracat yapabilmesi için önce ithal etmesi gerekiyor. 2001 yılında ise sektörde çok önemli bir gelişme yaşandı ve Türkiye’de altın madenciliği çalışmaları başladı. Ovacık’ta Türkiye’nin ilk modern altın madeni, 2001 yılında yıllık 2 ton altın üretimi ile Türkiye’nin ilk üretimini gerçekleştirdi ve 2013 yılına gelindiğinde bu rakamı 33,5 tona yükseltti. 2021 yılı genel rakamlara baktığımızda 18 aktif madende toplamda 42 ton altın üretilmiştir.  Sektörde toplamda 21 yılda 421 ton altın üretimi gerçekleştirilmiştir.(Altın Madencileri Derneği verilerine göre). 2000’li yılların başında 1 gr. dahi üretimi olmayan ve tüm ihtiyacı yüzde yüz ithalat ile sağlanan bir sektör için son rakamlar umut vericidir.

Türkiye’nin üretim rakamlarını vermişken, kıyaslama ile durumu daha net görebilmek için bir de dünya üretim rakamlarına bakalım. 2021 yılı verilerine göre dünyada altın üretiminde yıllık 370 ton ile Çin ilk sıradadır. 330 ton üretim ile Avustralya ikinci sırada ve 300 ton üretim ile Rusya üçüncü sırada yer almakta. Mevcut üretimi ile Türkiye, dünyada 2021 yılı itibariyle 39. sıradadır. Sanayi ve Tekonoloji Bakanlığı’nın açıklamalarına göre potansiyel çok daha yüksektir ve arama çalışmaları hızla devam etmektedir. Son olarak Ağrı’da bir altın madeni tesisinin temelleri atılmış durumda ve ilk altın döküm işleminin 2022’nin son çeyreğinde yapılması planlanmaktadır.

Üretim durumumuzu ifade ettikten sonra tüketim durumumuzu da inceleyelim. Altın ithalatı sebeplerimizi yazının başında söylemiştik. Az üretim dışında gelenekler itibariyle toplumda altın talebinin yüksek olduğu ve altının özellikle bizden önceki nesiller için en başta gelen tasarruf araçlarından biri olduğu zaten hepimizin malumu olan bir konudur. Yastık altı altın tabiri, ailelerin birikimlerini finansal sistem dışında tutarak biriktirmesi ve iktisadi üretkenlik açısından atıl olması anlamına geliyor. Bu altınların sisteme dahili ve yatırımcılara fon oluşturması meselesi son dönemde oldukça gündemde, zira bu altın miktarının 5 bin ton civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu kadar altının stok edilmesi, Türk halkının ciddi bir altın tüketicisi olduğunu gösteriyor. Üretimimiz, bu tüketim miktarını karşılamadığı için ithalat oranımız yüksek seviyelerde seyrediyor. Son 20 yılda Türkiye’nin altın ithalatının yılda 156 ton civarında olduğunu görüyoruz(Maden Teknik ve Arama Genel Müdürlüğü Raporu).

Bu bilgiler ışığında şimdi başlıkta sorduğumuz soruyu cevaplayabiliriz. Altın üreticisi bir ülkeyiz ancak üretimimiz oldukça kısıtlı ve altın madenciliğinde 20 yıllık bir geçmişimiz var. Toplumsal sebeplerle altın tüketimimiz oldukça yüksek ve önemli bir altın ithalatçısıyız. Yeni maden yataklarının keşfi ve üretimin arttırılması elbette en elzem çözümlerden biri gibi görünüyor. Toplumun tasarruf anlayışı da elbette değişmektedir ve zamanla daha da değişerek tasarruflar başka portföylere ya da alanlara kayacaktır.

ALTIN ÜRETİYOR MUYUZ YOKSA TÜKETİYOR MUYUZ?
Yorum Yap

Giriş Yap

Kriter Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!