28 Mayıs itibariyle bir seçimi daha geride bıraktık. Bu seçim ile birlikte Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne kadar yani tam 100 yıllık bir seçim tarihini de geride bırakmış olduk. Peki, bu 100 yılda seçim tarihinde neler oldu gelin hep beraber bir göz atalım.
29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet’in ilan edilmesi ile birlikte Türkiye artık cumhuriyet ve demokrasi ile yönetilen bir devlet biçimi şekline dönüştü. Bu demokratik ortam hali hazırda yönetimin seçim ile belirlenmesini getirdi. Ancak 600 küsur yıldır bu topraklara hükmeden tek bir hanedan yönetiminin geride bırakılması bir hayli zor oldu. Yöneticilerini seçmek, halk tabanında büyük bir değişim idi. Çok partili hayata geçiş döneminde ortaya çıkan çeşitli partilerin halk nezdinde bir karşılığı olmadığını görülmüştü. Bu partiler tutunamadı. Ne zaman ki bir nesil değişti, Osmanlı yönetimi hatırlanmayacak döneme geçildi o zaman Türkiye Cumhuriyeti’nde çok partili hayata geçiş sağlandı. Çünkü toplumsal değişimler görüldüğü gibi kolay değil zaman isteyen bir süreçtir.
Cumhuriyet’in ilanından sonraki ilk seçim 1927 yılında gerçekleşti. Bu seçime göre seçilen meclis ülkeyi dört yıl yönetecekti ve yöneten parti Cumhuriyet Halk Partisi idi. Bu seçimde Cumhuriyet Halk Partisi 316 milletvekili çıkartmıştı. Ancak 1927 yılı seçimi, diğer seçimlerin aksine halk tarafından oy kullanılma oranının çok düşük olduğu bir seçimdi. Halkın sadece %23’ü sandığa giderek oy kullanmıştı.
1931 yılında yapılan seçimde mecliste sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nden milletvekili olmasın başka düşüncelere de yer verilsin diye düşünen Atatürk, Türkiye’nin birçok ilinden CHP için milletvekili göstermedi. O illerden bağımsız adayların meclise girebilmesi için fırsat verilmişti. Ancak bağımsız milletvekili sayısı 20 ile sınırlı kaldı. Cumhuriyet Halk Partisi’nde 287 milletvekili mevcuttu. Bu süreçte hükümet ismet İnönü başbakanlığında, Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhurbaşkanlığında yönetilecekti.
KADINLARIN İLK OYU
1935 yılındaki seçimlerde ilk defa kadınlar oy kullanmaya başlamıştı. Böylece yine ilk defa 18 kadın milletvekili mecliste yerini almıştı. Bu süreçte Balıkesir’in ilk kadın milletvekili de Sabiha Gökçül oldu. 1938 yılında Atatürk’ün vefat etmesi ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin başına İsmet İnönü geçti. Seçim ise 1939 yılında gerçekleşti. Bu seçimde Cumhuriyet Halk Partisi 420 milletvekili çıkartırken dört de bağımsız milletvekili çıktı. İsmet İnönü cumhurbaşkanı, Refik Saydam Başbakan seçildi.
SAVAŞ SIRASINDA SEÇİM
I.Dünya Savaşı devam ederken Türkiye’de seçim zamanı gelmişti. Savaş yıllarında, 1943’te seçim gerçekleşti. Ancak seçilen bu hükümet sadece üç yıl iktidarda kalabilmişti. Çünkü erken seçim kararı alınarak 1946 yılında tekrardan seçime gidildi. Türkiye’de 1946 yılında erken seçim kararı alınmasının en önemli sebebi II. Dünya Savaşı’nın bitmesi idi. Savaş bitmiş kaybeden ve kazanan devletler ortaya çıkmıştı. Bu neticeye göre adeta devletler yeniden inşa ediliyordu.
1946 seçimleri için yeni partiler kurulmuştu. Türkiye Cumhuriyeti artık çok partili hayata geçiyordu. Bu dönemde Nuri Demirağ Milli Kalkınma Partisi’ni kurdu. Celal Bayar, Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılarak Demokrat Parti’yi kurdu. Bu iki parti dışında yine bu dönemde birçok parti kuruldu ancak kurulan diğer partiler hazırlıkları yetişmediği gerekçesi ile seçime giremedi.
AÇIK OY GİZLİ SAYIM
1946 yılının Temmuz ayında yapılan seçime halkın %75’i katıldı. Bu seçimde oy açıktan kullanılıyor, oy sayımları ise gizli yapılıyordu. Bu sebeple 1946 seçimleri tarihe ‘’şaibeli seçim’’ olarak geçmişti. Bu seçimde Cumhuriyet Halk Partisi 397 milletvekili, Demokrat Parti 61 milletvekili ve bağımsız 7 milletvekili meclise girebildi. İlk kez mecliste Cumhuriyet Halk Partisi dışında başka parti de var oldu. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü görev süresi sona erince yerine Celal Bayar cumhurbaşkanı seçildi. Görev süresi dolan İsmet İnönü, Cumhuriyet Halk Partisi’nin başına geçti. Celal Bayar’ın da Cumhurbaşkanı olması ile Demokrat Parti’nin başına da Adnan Menderes geçti.
İKTİDAR DEĞİŞİYOR
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden itibaren 1950 yılına kadar tek bir parti ile yönetildi. 1950 seçimleri ile birlikte ilk defa devleti yönetecek başka bir parti seçildi. Bu parti Demokrat Parti idi. Demokrat Parti Cumhuriyet Halk Partisi eski milletvekillerinin 1946 yılında kurduğu bir partidir. 14 Mayıs 1950 yılında gerçekleşen seçimde bu yeni parti %55 oy alarak iktidara gelmiştir. Bu seçimde 27 yıldır iktidarda olan Cumhuriyet Halk Partisi de %39 oy oranı ile muhalefet partisi görevini üstlenmişti. 1950 seçimlerine Türkiye genelinde halkın %88’i seçime katılmıştı. Seçime katılma oranı adeta bir rekordu. Milletvekili sayıları ise Demokrat Parti’nin 416, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 69, bağımsız 1 idi.
1954 yılında yapılan seçimde Demokrat Parti mevcut durumunu koruyarak %58 ile tekrardan iktidar oldu. Mecliste 503 milletvekili vardı. Cumhuriyet Halk Partisi muhalefet oldu ve %35 ile 31 milletvekiline sahipti. Bu seçimde Osman Bölükbaşı tarafından kurulan Cumhuriyetçi Millet Partisi ise %5 ile sadece 5 milletvekili alabilmişti. Bir diğer seçim 1958 yılında yapılması planlanıyordu. Ancak ülkenin içinde bulunduğu bunalımlı dönem, ekonomik sıkıntılar, muhalefet ile iktidar arasındaki şiddetli geçimsizlik ülkeyi erken seçime götürmüştü ve 1957 yılında seçim gerçekleşti. Bu seçimde Demokrat Parti %48 ile 424 milletvekili alarak yeniden kazanmıştı.
1960 yılında iktidar ve muhalefet arasındaki gerginlik hat safhaya ulaşmıştı. Öyle ki bu siyasi kavga halka da yansımış, halk ayaklanmıştı. Üniversite öğrencileri olaylı gösteriler yapıyor, iki parti taraftarları geçinemiyor, ülke kaosa sürükleniyor ve olayların önü alınamıyordu. 27 Mayıs 1960 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri adına Milli Birlik Komitesi yönetime el koyarak darbe yapmıştı. Bu dönemden sonra ülkeyi bekleyen koalisyonlar, darbeler, sağ-sol çekişmeleri içerisinde geçen seçimler derken birçok olay silsilesi ile karşı karşıyayız. Ancak yazımı daha fazla uzatmamak adına bu hafta burada bırakarak, siz kıymetli okuyucularımı da sıkmamak adına devamını bir sonraki haftaya ayırıyorum.