KEDİLERİN İNTİKAMI: ORTA ÇAĞ’DA VEBAYI KİM TETİKLEDİ?
İnsanlık tarihinin hemen her döneminde varlığını koruyan adeta bir gölge gibi bizim peşimizi bırakmayan batıl inançları hepiniz duymuşsunuzdur. Aynanın kırıldığında kötü şansın sizi bulacağını, gidenin arkasından su döküldüğünde o kişinin hızlı ve güvenli bir şekilde geri geleceğini biliyorsunuzdur. Peki, bir batıl inancın neredeyse 25 – 30 milyon insanın ölümüne sebep olduğunu duymuş muydunuz?
Orta Çağ Avrupası’nda bir batıl inanç yayılmaya başladı. Bu batıl inanca göre kediler cadı olarak görülmeye başlanmıştı. Özellikle siyah kediler; şeytanın hizmetkârı ve cadıların yardımcısı olarak görülüyordu. Kediler hakkında böyle düşünen insan sayısı günden güne artıyordu. Bunun önüne geçebilmek için kediler yakalanıp öldürülmeye başlandı. Bazı kediler yakıldı bazı kediler de başka ülkelere/bölgelere gönderildi.
Ortaçağ Avrupalıları ise rahatlamıştı. Artık ‘’kedilerden kurtulduk’’ diye düşünürlerken hiç beklenmeyen bir durumla karşı karşıya kaldılar. Kara ölüm yani veba salgını ile! 14. yüzyılın ortasında farelerin taşıdığı bakteri olan ‘’yersinia pestis’’ mikrobu Avrupa’da yayılmaya başladı. Bu bakteri pire ısırığı veya insandan insana taşınarak bulaşıyordu. İnsanlarda yüksek ateş, baş ağrısı, kusma, deride siyah lekeler gibi çeşitli belirtiler gösteren bu salgın, tıbbi yetersizlik ve kötü hijyen koşulları sebepleri ile kontrol altına alınması çok zordu.
Avrupa veba salgını ile kasıp kavrulurken adeta kedilerin laneti tutmuştu! Fare popülasyonunun artması ile salgın hastalık gün geçtikçe daha çok yayılmaya başlamıştı. Ancak veba salgınının ortaya çıkmasının tek sebebi olarak kedilerin lanetini söylemek yanlış olur. Veba çok hızlı yayılabilen bir hastalıktır. Kötü hijyen koşulları, aşırı nüfus artışı, ticaretin kıtalar arasında yaygınlaşması, gıda ve tıbbi eksiklikler de veba salgınının hızla yayılmasına zemin hazırlamıştır.
Peki, veba salgınının kedilerin intikamı olarak ortaya çıktığını düşünürsek hemen aklımıza şu soru gelir; kediler cadı olduğu için öldürüldü de hastalığı taşıyan fareler çok mu masumdu? Oysa ortaçağın gerçek cadıları ne kedilerdir ne de fareler, gerçek cadılık sadece cehalettir…
