23 NİSAN ÇOCUK BAYRAMINDAN DAHA FAZLASI!
23 Nisan günü; Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak tarihe geçen bir gün…
Her sene nisan ayı geldiğinde, bugün için çeşitli hazırlıklar başlar. Çocuklar 23 Nisan günü için hazırlanır. Göz kamaştırıcı törenlerde, süslü kıyafetleri içerisindeki çocuklar neşe içerisinde bugünü kutlar. Ancak 23 Nisan çocuk bayramının ötesinde bir gündür. Bu bayramın adında geçen ‘’Ulusal Egemenlik’’e giden yolda atılan en önemli adımdır 23 Nisan günü…
İstanbul, 16 Mart 1920 tarihinde İtilaf Devletleri tarafından işgal edilince Osmanlı Devleti’nin meclisi olan Meclis-i Mebusan’a İtilaf Devletleri el koydu ve meclis kapatıldı. Bir milletin meclisini kapatmak o milletin milli egemenliğini elinden almak demekti. Bu sebeple yeni bir meclis açılmalı ve bu meclis milli mücadeleyi yürütmeliydi. Ancak bu meclis İstanbul’da açılamazdı çünkü İstanbul yani devletin başkenti işgal altındaydı. Bu sebeple yeni meclis Ankara’da açılacaktı. Bu meclisi, milletin bağımsızlığını savunan askerler ve son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin üyelerinden kaçıp Ankara’ya gelebilenler açacaktı.
19 Mart 1920 günü Mustafa Kemal Paşa, yeni meclisin açılacağı haberini ve yeni genelgeyi vilayetlere ve kolordu komutanlarına göndermişti. Nitekim 23 Nisan 1920 Cuma günü 115 milletvekili ile yeni meclis Ankara’da açılmıştı. Bu meclisin adı Büyük Millet Meclisi idi.
Büyük Millet Meclisi açıldığında, hükümet ve padişah İtilaf Devletleri’nin baskısı altında bulunup onların her dediğini yaptığı için, yeni meclis İstanbul yönetimini tanımıyor ve yasama ve yürütmenin kendi elinde olduğunu söylüyordu. Meclisin amacı milli iradeyi hâkim kılmak idi. Yani meclisin öncelikli amacı ülke genelinde tam bağımsızlığı sağlayabilmekti. Meclisteki bütün milletvekillerinin tek bir amacı vardı o da düşmanı yurttan çıkarabilmekti.
Nitekim meclis verdiği sözü tuttu ve düşmanı bir daha gelmemek üzere yurdumuzdan çıkartabildi, tabii ki topyekûn bir şekilde bir millet tarih yazarak ülkemiz düşman işgalinden kurtulabilmişti. Bu millet o tarihi; fakirlik, açlık, sefalet, yoksulluk, savaş teçhizatları eksikken, ordusu ve iletişim araçları yokken yazılan destan diyebileceğimiz bir tarihi yazarak zafere koştu. Böylece 23 Nisan çocuk bayramından daha fazlası, bir milletin küllerinden doğuşu olarak tarihe geçmişti.