Bu yazı, doğumunun 139. yıl dönümünde başlıktan da anlaşılacağı üzere Yahya Kemal Beyatlı’yı yâd etmek adına kaleme alınmıştır. Şairliği ile ön plana çıkan Yahya Kemal Beyatlı aynı zamanda siyasetçi ve diplomat kimliğe de sahiptir. Asıl adı Ahmet Agâh olan Yahya Kemal, 1884 yılında Üsküp’te dünyaya gelmiştir. 1958 yılında 73 yaşındayken İstanbul’da vefat etmiştir. Tanınmış bir aileden gelen Yahya Kemal’in babası, Üsküp Belediye Başkanı İbrahim Naci Bey’dir. Annesi ise Divan Edebiyatı’nın son temsilcilerinden olan Leskofçalı Galip’in yeğenidir.
İlk şiirlerini “Esrar” adı ile Selanik’te yayımlayan Yahya Kemal, İstanbul’a geldikten sonra dönemin şairleri Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin gibi ünlü isimlerle bir araya gelmiştir. Aynı zamanda edebiyatın önemli isimlerinden birisi olan Ahmet Hamdi Tanpınar Yahya Kemal’in öğrencisidir.
Yahya Kemal Beyatlı Türk şiirinin Cumhuriyet Dönemi temsilcilerinden olsa da yazmış olduğu şiirler Divan Edebiyatı ile Modern Şiir arasındadır. Yahya Kemal Beyatlı’nın bir diğer özelliği ise, Türk edebiyatı tarihi içinde kabul edilen “Dört Aruzcu”dan biri olmasıdır.
Süleymâniye’de Bayram Sabahı Üzerine…
Yahya Kemal’in üç şiir kitabından biri ‘’Kendi Gök Kubbemiz’’ adlı şiir kitabıdır. Bu şiir kitabındaki ilk şiir ise ‘’Süleymaniye’de Bayram Sabahı’’dır. Şiirde ‘’Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati’’ mısrası vardır. Bu mısra ile anlıyoruz ki, şiir kitabına adını veren temel unsur bu şiirde görülmektedir. Şiirin giriş bölümü olan kısımda bayram sabahı olduğu belirtilmiştir. Bu bayram sabahında ise camiye gelen insanlar anlatılmıştır. Ancak Yahya Kemal’in asıl kastetmek istediği durum camiye gelen insanlar değildir. 1071 yılında Malazgirt Zaferi’nden beri oluşmuş Müslüman Türk topluluğudur. Bu topluluğu ‘’Kendi gök kubbemiz altında’’ olarak toplamıştır. Bu kubbe ebedi ve ezeli bir kubbedir. Süleymaniye Cami’ye mimari olarak bakıldığında gökyüzüne ulaşan büyük minareleri vardır. Bu da demek oluyor ki bu minareler Allah’a ulaşmayı sembolize eder.