NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ’NÜN SÜRPRİZ SAHİBİ
Nobel Edebiyat Ödülleri, 1901 yılından itibaren sahiplerini bulmaktadır. Nobel Edebiyat Ödülleri denince akla; 42 yaşında ödülü alarak en genç Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olan Rudyard Kipling, 88 yaşında bu ödüle layık görülerek en yaşlı ödül sahibi olan Doris Lessing, ödülü kazanmasına rağmen kabul etmeyen Jean-Paul Sartre gibi isimler gelmektedir.
Türkiye’de ise Nobel Edebiyat Ödülü dendiğinde akla elbette 2006 yılında ödülü kazanan Orhan Pamuk gelir. Onun sayesinde, ödüllerin verilmeye başlamasından tam 105 yıl sonra bu onura ilk kez bir Türk layık görülmüştür.
Nobel Edebiyat Ödülü tarihinde pek çok farklı isim bu ödüle layık görülmüştür. Ancak 1953 yılına gelindiğinde, ödülü kazanan isim oldukça dikkat çekicidir: 20. yüzyılın tanınmış liderlerinden, tam 23 kez Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen Winston Churchill.
Savaşlar, zaferler, hezimetler… Siyasi hayatı boyunca yaşadığı sayısız iniş çıkış… Savaşın ardından seçimleri kaybetmesi ve görevinden ayrılması… İngiltere’nin en zor dönemlerinde başbakanlık yapması… Hatta Boer Savaşı sırasında esir düşmesi… Tüm bu zorluklara rağmen hiçbir güç, onun pes etmesine sebep olamadı. Güçlü hitabeti ve savaş döneminde yaptığı stratejik hamleler onu hep bir adım öne taşıdı. Dünya tarihine ise “Asla teslim olmayacağız” sözüyle damga vurdu.
Churchill’in bu ödüle layık görülmesinin gerekçesi, “tarihi ve biyografik anlatımındaki ustalığın yanı sıra, yüce insani değerleri savunurken gösterdiği etkileyici hitabet gücü”dür. Özellikle I. ve II. Dünya Savaşı yıllarını anlattığı otobiyografisi bu bağlamda önemli bir yer tutmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sırasında yaptığı siyasi konuşmalar da tarihe geçmiştir.
Bu ödülle birlikte Churchill, Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan tek İngiliz Başbakan olarak tarihe geçmiştir. Ödül konuşmasında şu sözleri dile getirmiştir:
“Gururluyum ama aynı zamanda şunu da kabul etmeliyim ki, beni seçme kararınız karşısında oldukça şaşkınım. Umarım doğru olanı yapmışsınızdır. Sizin de, benim de önemli bir risk aldığımızı ve bu ödülü hak etmediğimi düşünüyorum. Ancak sizin bu konuda bir endişeniz ya da şüpheniz yoksa benim de yok.”