“Vicdanımız yanılmaz bir yargıçtır, biz onu öldürmedikçe”
Dürüstlük pahalı bir mülktür, ucuz insanlarda bulunmaz sözünün sahibi; Honore de Balzac ya da asıl ismiyle Honore Balssa, 1799 yılında Fransa’da dünyaya gelmiştir. 224 yıl önce yaşamış Fransız yazar Balzac’ın eserleri hâlâ ilgiyle okunmaktadır. 51 yıllık yaşamına yüzden fazla roman sığdıran, özgün ve üretken bir yapıya sahip olan Balzac, realist akımın da önemli temsilcilerinden biridir. Balzac’ın tanınmasına ve şöhretine sebep olan romanı “Les Chouans” adlı tarih romanıdır. Bu eser 1974 yılında “Köylü İsyanı” adıyla Türkçeye çevrilmiştir. “Vadideki Zambak” romanı ise Türk okurlar arasında en sevilen romanıdır.
Balzac, şöhrete ve paraya düşkün biriydi. Bu sebeple bir süre ticaretle uğraşmak istese de çok fazla borcu biriktiği için ticarette başarılı olamadı. Edebi çevrede tanındıktan sonra daha fazla para kazanma isteği yüzünden kısa sürede pek çok roman yazdı ve üstün bir performans sergiledi. Ancak bu durum kendi sağlığını olumsuz bir şekilde etkiledi. Çok fazla roman yazması onun aklını kaybetmesine sebep olacaktı. Yine de kazandığı para onu tatmin etmedi ve hırslandı. Daha çok borca girdi ve en sonunda peşine alacaklılar takıldı. Bu sebeple hizmetlisinin kimliği ile bulunduğu şehirden kaçarak bir süre saklandı.
Balzac, günde en az 15 saat masa başında çalışıyor ve eserlerini kaleme alıyordu. Bu enerjisini dinç tutmak için kahve içiyordu. Günde elli fincana yakın kahve içtiği bilinmektedir. Kahve çekirdeklerini de çiğnerdi. Ölümünün kalp yetmezliğinden olduğu bilinse de kahve bağımlılığının da ölümüne sebep olduğu söylentiler arasındadır.
Balzac, her ne kadar şöhrete ve paraya düşkün bir karaktere sahip olsa da eserleri okunmaya değerdir. Yazıma Balzac’ın eşsiz sözleriyle başlamıştım ve yine onun ders almamız gereken bir sözüyle yazımı sonlandırıyorum: “Ayakkabılarım olmadığı için üzülürdüm. Ta ki sokakta ayakları olmayan adamı görene kadar.”