Yaz mevsimini geride bıraktığımız şu günlerde, bir doğa olayı olan ancak doğa olayı sayılmayan, sürekli suçlu aranan bir doğal afettir yangınlar. Doğayı yok edercesine tahribat ettiren, yerle bir eden yangınlar.. Yaz aylarının en sıcak günlerindeyken de yangın haberlerini duymamak kaçınılmaz oluyor. Özellikle Akdeniz bölgesinde başlayıp ormanları yok edercesine çıkan yangınlar zar zor kontrol altına alınıyor.
Yangınlar ile birlikte hepimizin de ciğeri yanıyor. Bazen üzüntümüz o kadar artıyor ki suçlu arıyoruz. Yangınların da bir doğal afet olduğunu kabullenemiyoruz. İşte burada coğrafya bilgimiz devreye giriyor ve bizlere fön (föhn) rüzgârlarından bahsediyor. Fön rüzgârları estikçe sıcaklık sürekli artar. Böylece yangın çıktığında rüzgâr ile birlikte sıcaklığın artmasına sebebiyet verir. Bu da yangınların söndürülmesini geciktirmektedir. Uzun süreli devam eden yangınların en temel sebebi budur.
Tarihin tozlu sayfalarını karıştırdığımızda bilim insanları ilk yangınların Galler ve Polonya ülkelerinde çıktığını söylemektedir. Ancak buralardaki yangınlar büyük çaplı değil ufak yangınlardır.
Balıkesir’de ise 1950 yılında Büyük Çarşı Yangını adını alan büyük bir felaket yaşanmıştı. Bu yangın ile çarşı tahrip olmuş ve şekil değiştirmişti. 3 Ağustos 1950 yılında çıkan bu yangından dolayı eski Sebze Hali’nden Paşa Camisi’ne kadar olan kısım yanmış ve zarar görmüştü. Çarşıda 300’den fazla dükkân zarara uğramış ve yanmaktan kül olmuştu.
Yangının çıkış sebebi ise bir oyuncak tabancanın fare tarafından kemirilmesi idi. Fare oyuncak tabancayı kemirince oradan çıkan bir çat pat ufak bir kıvılcıma sebep olmuştu. O kıvılcım da harlayarak yan yana olan mekânlara sıçrayıp her yeri yakmıştı.
Bugünkü Ali Hikmet Paşa ve çevresi olan meydan yangında kül olan yerlerdendi. 1950 yılından sonra bu meydan yeniden inşa edilmişti. Dönemin belediyesinin yangın ekipmanları çok zayıftı. İtfaiye ekibi de yangını kontrol almayı başaramamış böylece yangın çok geniş alana yayılmıştı. 1950 yangınından sonra Balıkesir belediyesi ilk olarak itfaiye ekibini ve malzemelerini tamamlayıp geliştirmişti. Bin nasihat bir musibet derler ya, bu yangın da iyi bir ders olmuştu.
Bu fotoğraf da yangın çıktığı akşamın ertesi günü çekilmiş, yangın büyük çoğunlukla kontrol altına alınsa da dumanlar hala şehrin ortasında durmaktadır.