Geçen hafta bayram ziyareti sebebiyle babaanneme gittim. Onun salonunda otururken gözüme sehpanın üzerindeki küllük ilişti. Babaanneme gelen misafirlerin %90’ı sigara kullanmazken odanın ortasındaki sehpanın üzerinde küllük olması çok ilginç geldi. Üstelik bu küllük iki taneydi. Hemen sebebini sordum. Meğerse o küllükler 30 yıl öncesinden alınmış üstelik markası da Sümerbank imiş. Sümerbank bir banka neden küllük satıyor ki diye sorduğumda aldığım cevap Sümerbank’ın sadece bir banka değil dokuma, kimya, maden, selüloz ve seramik gibi çeşitli alanlarda üretimlerinin bulunduğu fabrikalar zinciri olduğunu öğrendim. Peki, bu bilgi bana yeterli gelir mi? Bayram biter bitmez hemen başladım araştırmaya.
Osmanlı Devleti sona erdikten sonra ülkede fabrika yok denilecek kadar azdı. Neredeyse her şey ithal ediliyordu. Tabak, kaşık çatal, tekstil, kiremit, porselen, cam ve daha fazlası… Cumhuriyet’in kuruluşu ile birlikte sanayi alanında Türkiye’de fabrikalaşma başlamıştı. Bu fabrikaların inşaatı için Türkiye’nin belirli bir miktarda krediye ihtiyacı vardı. Sovyet uzmanlar gelerek hangi konuda nasıl fabrika açılması gerektiğini ve bu fabrikaların kaç milyonluk kredilere ihtiyacı olduğunu tespit ettiler. Türkiye’de üretilen pamukların işlenebileceği bir tekstil fabrikası Kayseri’de açıldı. Türkiye’ye geri ödemeli olarak 8 milyon dolarlık kredi verildi. Bu enstitülerden sorumlu bir banka kuruldu. Bu bankanın adı Sümerbank idi. Bankaya bu isim dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından verildi. O dönemlerde Sümerlerin Türkçeye benzer bir dil kullandığı ve önce Asya topraklarında sonra Fırat ve Dicle kenarlarında yerleşim kurdukları konuşuluyordu. Böylece Sümerler ile Türklerin bağlantısı olduğu konusuna ithaf edilerek bankanın ismi Sümerbank oldu. Atatürk Sümerbank’ın kuruluş amacını ‘’Alelumun sanayi işleri ve bankacılık muameleleri ile iştigal etmek’’ şeklinde özetlemişti.
Zaman içerisinde tekstilin yanı sıra demir-çelik tesisleri, çimento fabrikaları, kağıt ve selüloz tesisleri de Sümerbank bünyesinde kuruldu. Dokuma, maden, kağıt, seramik ve kimya fabrikalarının giderlerinin %95’ini Sümerbank, %5’ini İş Bankası karşılıyordu.
Sümerbank’ın porselen fabrikalarında üretilen yemek takımları günümüze kadar ulaşmıştır. Aşağıda görselleri bulunan yemek takımı tam 49 yıllık yemek takımıdır. Neredeyse yarım asırdır kullanılan bu porselen tabaklar hala varlığını bozulmadan korumaktadır. (Bardaklar ve kaşık-çatallar hariç.) Yemek takımında bulunan diğer bir tabak ise yaklaşık 15 yıldır bulaşık makinesinde yıkanmış ama ona rağmen sadece tabağın etrafındaki çiçekler görsellerinin rengi solmuştur. Tabakta başka zayiat görülmemektedir.
Sümerbank enstitüleri fabrikalarının yanı sıra yurtdışına öğrenci gönderiyor ve onların eğitimi için burs sağlıyordu. Fabrikalarda okuma, yazma ve meslek eğitimleri veriliyordu. Her fabrikada kütüphane bulunuyor hatta bazı fabrikalarda kadınlı erkekli balolar düzenleniyordu. Fabrikaların sinema salonlarında çeşitli filmler izleniyor, tiyatrolar düzenleniyordu. Ayrıca fabrikalarda öğle yemekleri klasik müzik eşliğinde yeniyordu. Bugünkü Aydın ilinin Nazilli ilçesine Sümerbank fabrikası kurulmuştu. Bu fabrika civarında yerleşim olmuş ve bu yerleşim Sümer Mahallesi ismini almıştı.
1990 yılında Sümerbank’ın tekstil fabrikalarında bir pijama üretildi. Bu pijama 2000’li yıllarda çekilen bir dizinin oyuncusu üzerinde bir sezon boyunca gösterilerek Sümerbank fabrikası ürünü bir kez daha popüler kültüre yerleşmişti.
1987 yılında Sümerbank için özelleştirilme yoluna gidildi. Bankacılık kısmı Sümerbank olarak kalmış, sanayi faaliyetleri Sümer Holding ismiyle devam etmişti. Daha sonra 1995 yılında Garipoğlu Holding’e satılarak özelleştirildi. Bu holding bir cinayet skandalına karışınca 1999 yılında Sümerbank’a TMSF el koydu. 2002 yılında Oyakbank grubu bünyesine katılmış, daha sonra bu şirketlerin birçoğu kapatılarak veya devredilerek tamamen kapanmıştı. Sümerbank bünyesinde bulunan kuruluşlar da isim değiştirip devletten ayrılarak özelleşmişti.