Kıymetli okurlarım, bugün sizlerle alışılagelen konuların dışında başka bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Başlıktan da anladığınız gibi robot süpürgeler artık hayatımızın bir parçası. Bu sebeple parklarda, bahçelerde, restoranlarda ve daha aklınıza gelebilecek her yerde konuşuluyor bu konu.
Hangi konu diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Tabii ki robot süpürgelere takılan çiplerin bizi izlediği konusu! İddialara göre robot süpürgelerdeki kameralar aracılığıyla izlendiğimiz için robot süpürgelerin kötü olduğunu hatta bir kesim onların bizim düşmanımız olduğunu söylüyor!
Teknoloji hayatımıza girdiğinden beri ondan çok iyi bir şekilde faydalanıyoruz. Yaptığımız bütün işlerde neredeyse teknoloji var. Teknoloji neler yapıyor? Çamaşır yıkıyor, bulaşık yıkıyor, bizi bir yerden başka bir yere ulaştırıyor. Peki, teknoloji tüm bu işleri yaparken iyi de iş insan aklının yaptığı bir işi yapmaya gelince mi teknoloji kötü ve zararlı? Yani makineler fiziksel güç gerektiren işleri yaparken çok memnunuz da makineler düşünce gücüyle iş yapmaya başlayınca mı korkuyoruz ve onları düşmanımız ilan ediyoruz?
Robot süpürgeler kendilerinde var olan çipli kamera aracılığıyla evin içerisinde tıpkı bir insan beyni gibi dolaşarak temizlik yapıyor. Bu arada bu iddialar sadece robot süpürgeler ile sınırlı kalmıyor ayrıca bilgisayarların da insan beyni gibi bir beyne sahip olduğu için onların da insan hayatını ele geçireceği söyleniyor.
Ancak. . . Unutulan bazı gerçekler var.
Roger Penrose Kralın Yeni Aklı isimli kitabında şöyle der; Bir bilgisayar da tıpkı bir insan gibi satranç oynayabilir. Peki, insan beyni ile bilgisayar beynini nasıl birbirinden ayırabiliriz? Çok basit. Bilgisayar da satranç oynar ancak bir insan beyni gibi strateji yapamaz! Çünkü bilgisayar beyni sorgulayamaz. İnsan ise satranç oynarken çok iyi bir strateji geliştirir, hatta insan ve bilgisayar karşılıklı satranç oynarken insan zekası bilgisayar zekasını yener.
Peki, teknolojideki bu gelişmelerin sonucunda bir bilgisayar akıl sahibi olabilir mi? Ben şahsen zannetmem. Çünkü insan aklını Allah yaratmış, bilgisayar aklını ise Allah’ın kendisine bahşettiği akıl ve ilim ile insan oluşturmuş. Bu sebeple bir makinenin bir insanın yerine geçecek fikri çok düşük bir ihtimaldir.
