Osmanlı Devleti yönetiminde hem Ramazan Bayramları hem de Kurban Bayramlarının ayrı bir önemi vardı. Bayram gelmeden önce herkes önce evini temizler sonra bayram alışverişini gerçekleştirirdi. Bu gelenek Osmanlı Dönemi’nden beri bu topraklarda hala daha sürdürülmektedir.
Osmanlı halkı yaşadıkları evlerini temizledikten sonra bayram alışverişini tamamlardı. Ülkede arife günü ikindi namazı ile birlikte top atışları ve çeşitli şenlikler başlardı böylece bayramın girdiği anlaşılırdı. Bu top atışları ve şenlikler bayram bitene kadar devam ederdi.
Bayram sabahı mahallede yaşayan halk toplu olarak bayram namazını kılardı. Bayram namazından sonra bütün cemaat bayramlaşırdı ve daha sonra herkes kendi evine gider, aileleriyle birlikte kalabalık sofralarda bayram kahvaltısı yapılırdı. Bayram kahvaltısından sonra herkes birbirine bayram ziyaretine giderdi. Bu bayram ziyaretlerinde de tıpkı günümüzde olduğu gibi şeker ve kahve ikramları yapılırdı.
Halk bayramını bu şekilde sürdürürken Osmanlı sarayında ise dini bayramlar Fatih Sultan Mehmet döneminde kanunlaştırılmıştı. 15. yüzyıldan itibaren 1845’li yıllara kadar Osmanlı devlet memurlarının hemen hemen hepsi amirlerinin evlerine gidip bayramlaşıyorlardı. Bu adet uzun yıllar sürdürülen bir gelenek haline gelmişti.
Osmanlı padişahları ise bayram sabahında, bayram namazlarını sarayda bulunan Hırka-i Saadet Dairesi’nde kılarlardı. Bayramdan önce Hırka-i Saadet Dairesi’nin önüne taht konulurdu. Padişah bayram namazından sonra Hırka-i Saadet Dairesi’nin önünde bulunan bu tahta otururdu. Yanında imamlar bulunurdu ve bu imamlar Aşr-ı Şerifler okurdu. İmamların aşır okuması bitince Hazinedarbaşı imamlara padişahın emri ile bayram hediyelerini verirdi.
Ancak Osmanlı Devleti’nin son dönemlerine doğru artık bayram namazları saray dışına taşınmış, Ayasofya veya Sultanahmet Camisi gibi yerlerde kılınmaya başlanmıştı. Bayram sabahı padişah saraydan Bayram Alayı diye isimlendirilen alay ile çıkardı. Bu alay padişahın gideceği camiye kadar kendisine eşlik ederdi. Bayram namazından sonra padişah yine bayram alayı eşliğinde Osmanlı Sarayı’na geri dönerdi. Bu dönemlerde de has odanın önüne taht konulurdu ve padişah bu tahta otururdu. Padişahın saraya gelmesi ile birlikte sarayda bayram eğlenceleri başlamış olurdu.
Osmanlı Sarayı’nda bayram kutlamaları bazı dönemlerde halka açık bir şekilde gerçekleştirilmişti. Bu dönemlerde halk da yapılan şenliklere ve törenlere katılırdı. Böylece bayramlar bu topraklarda çok uzun yıllardan beri coşku ve sevinç içinde kutlanırdı.