MEHMET AKİF’İN AZ BİLİNEN YÖNLERİ
12 Mart İstiklal Marşımızın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü olarak kutlanmaktadır. İstiklal Marşımız denildiğinde hepimiz onun hikâyesini biliriz.
Osmanlı Devleti döneminden itibaren Türk halkının milli duygularını anlatan bir marşa ihtiyaç duyuluyordu. Bu ihtiyaç artık ertelenemez duruma gelince 1920 yılında Türk milletini anlatan milli marş yazma yarışması yapılmış ancak hiçbir şiir Türk milletinin duygularını ifade edecek kadar güçlü bir şekilde kaleme alınamamıştı. Hikâyenin devamını biliyorsunuz, Mehmet Akif’ten bu yarışmaya katılması rica ediliyor ancak kendisi para ödülü olduğu için katılmak istemiyor, daha sonradan para ödülü kaldırılınca Mehmet Akif ‘’Kahraman Ordumuza’’ diye başlayarak İstiklal Marşımızı kaleme alıyordu.
Peki, Mehmet Akif Ersoy’u anmak denildiğinde, hangimiz onu İstiklal Marşı şairi dışında tanıyoruz? Gerçek isminin Ragîf olduğunu ve babası vefat edene kadar bu ismi kullandığını biliyor muydunuz? Peki ya daha öğrencilik yıllarında çok iyi derecede Arapça, Farsça ve Fransızca bildiğini? Sadece iyi bir eğitim değil aynı zamanda çok iyi bir sporcu olduğunu daha önce duymuş muydunuz?
Mehmet Akif öğrencilik yıllarından itibaren güreş, yüzme, koşma ve gülle atma sporlarıyla yakından ilgilenmiş hatta bu alanlardaki çeşitli yarışmalara bile katılmıştı. Okulunu bitirip mezun olduktan sonra tam 6 ay içerisinde Kur’an-ı Kerim’i ezberlemiş ve hafız olmuştu.
Mehmet Akif ile ilgili az bilinenler bunlarla kalmamış, dahası da var. Fatin Hoca, Mehmet Akif’i İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye yapmak istemişti. Ancak üyeler cemiyetin bütün kararlarına uyacaklarına dair yemin etmek zorundaydılar. Mehmet Akif ise sorgulayan bir kişiydi. Körü körüne bağlılığa karşıydı. Bu şarttan dolay üye olmak istemeyince yemin cümlesi değiştirilmesi şartı ile cemiyete üye olmuştu ve burada Arap Edebiyatı dersleri vermişti. Ancak Mehmet Akif’in cemiyet ile ilişkisi bu kadarla sınırlı kalmıştı.
Nihayetinde Mehmet Akif bizim milli şairimizdir. Onu sadece İstiklal Marşımızı kaleme alan edebiyatı kuvvetli bir kişi olarak değil, bütün yönleriyle tanımamız boynumuzun borcudur.
