Kıymetli okurlarım inanır mısınız, iki haftadır her akşam İngiliz haber kanalları arasında gezinmekten çok yoruldum. Aradığım bilgiyi haberlerde bulamayınca da geç saatlere kadar süren siyaset konulu tartışma programlarını bile izlemek zorunda kaldım. Yani bu süreçte bir yandan kendi ülkemdeki siyasi olayları takip ederken bir yandan da İngiltere siyasetine tanık oldum. Peki, ne için?
Tarihçiler siyasi olayları, geçmiş olaylar ile bağdaştırarak yorumlayabilir. Böyle bir gizli yetenekleri vardır. Ben de tıpkı diğer tarihçiler gibi gerek ülkemizin gerekse dünyadaki siyaseti yakından takip ederek yorumluyor ve zaman zaman da sizlerle bu yorumlarımı paylaşıyorum. Hatta hatırlar mısınız bilmem geçen sene Birleşik Krallık’ta bir taç giyme töreni olmuştu. Onu da ilk sizlerle paylaşmıştım. (https://kriterhaber.com/yazar/rabiayurdakok/konu/iii-charlesin-tac-giyme-torenindeyiz/) Birazdan okuyacağınız bu yazıyı da yine ilk defa Kriter Haber aracılığıyla sizlerle paylaşıyorum diyebilirim.
İki hafta önce Galler’in eski prensesi Prenses Diana’nın en yakın arkadaşı Christine Fitzgerald ortaya bir bomba bıraktı. Bu bomba şu anki Galler Prensesi Kate Middleton’un (Yani kralın gelini, oğlu William’ın eşi) bir ritüel esnasında kurban olarak seçilerek öldürüldüğünü iddia etti. O günden beri gözlerimiz kraliyet ailesindeydi. Çünkü bu ailede gelinler ile ilgili krizler sürekli yaşanıyor. Önceki gelin bir trafik kazası esnasında öldü. Gerçekten öldü mü yoksa öldürüldü mü? Olayın üzerinden tam 27 yıl geçmesine rağmen hala bu konu tartışılıyor ve kesin bir sonuca ulaşamadı. Prens Harry’nin eşi meselesine girmiyorum bile! Bu sebeple bu iddiadan dolayı tüm dünya kraliyet ailesinden bir açıklama bekledi, ben de dâhil! Çünkü aralık ayından beri Kate Middleton hiçbir yerde görülmedi ve bir fotoğrafı dahi basına düşmedi.
Ancak ben, olayı tam olarak açıklığa kavuşturmadan size yazmak istemedim. Sizi üstünkörü bilgilendirmek yerine ayrıntılarını öğrenerek yazımı kaleme almak için bu günü bekledim. Artık bu olayın açığa kavuştuğunu düşünüyorum, şimdilik.
Olayın iç yüzünü açıklamadan önce size Prenses Kate ile ilgili birkaç iddiadan bahsetmek istiyorum. En büyük iddia Fitzgerald’ın ortaya attığı ritüel esnasında öldürülme iddiasıdır. İkinci iddia Prenses Kate’i kayınvalidesi Kraliçe Camilla’nın öldürtmüş olmasıdır. Çünkü Kral da bu aralar hasta olduğu için işlerin çoğunu Kraliçe yürütüyor, belki Prenses’i de devre dışı bırakmak istemiş olabilir midir? Gelelim üçüncü büyük iddiaya.. Prenses Kate eşi William’ı aldattı ve bu aldatmanın bedeli olarak eşi William tarafından öldürüldü. Çünkü bu olaylar sırasında Prens William da alyansını çıkartmıştı!
Bu iddiaların dışında daha bir sürü iddia var. Halk da bu iddiaları okudukça Prenses Kate’den haber almak için isyan bayrağını çekti. Halk ısrarla kraliyet ailesine vergi ödediği için Prenses’i görmek istedikleri zaman görmeleri gerektiğini savunuyordu. Ancak Kate ortalıkta yoktu. Günlerce süren bu baskıların sonucunda Prens William yanında Kate’e benzeyen bir kadın ile bir alışveriş merkezinde görüntülendiği videoları basına düştü. Ama o da ne?!
Bu Kate’in dublörüydü! Halk bu video ile kandırıldığını söyleyerek daha fazla ayaklandı ve free Kate (Kate’e özgürlük) sloganları atmaya başladı. Bu gidişatı durdurmak için de kraliyet ailesi en sonunda açıklama yapmak zorunda kaldı. Prenses Kate midesinden rahatsızdı ve bir operasyon geçirmişti. Bu ciddi hastalığını çocuklarına doğru ve endişeden uzak bir şekilde anlatabilmek için de basından ve magazinden uzak duruyordu. Kate çektiği bir videoda bunu açıklıyordu. Ama… Ama bu teoriler yine bitmedi!
Kate’in videodaki hali ile 2016 yılında Kate’in içerisinde bulunduğu video ile birebir aynı! İddialara göre Kate’in konuşması ve görüntüsü yapay zekâ ile yaptırılmış ve basına servis edilmişti. Bir bilgisayar programına göre %96 oranında yapay zekâ tarafından yaptırıldığı tespit edilince halk gözlerini yine kraliyet ailesine çevirdi. Bakalım şimdi neler olacak?