Kıymetli okurlarım, geçen hafta bir okuyucum bana bir video linki gönderdi. Video 2017-2021 yılları arasında TRT-1 kanalında yayınlanan Payitaht Abdülhamit dizisine aitti. Dizide, bir hususta İngiliz Büyükelçisi, padişahın arkasından iş çeviriyordu ve II. Abdülhamit ise bunu kabul etmiyordu. II. Abdülhamit bunu kabul etmeyince İngiliz Büyükelçisi de padişahın durumu kabul etmemesinin bir yaptırımı olur diyerek II. Abdülhamit’i tehdit ediyordu. Bu tehdidin üzerine İngiliz Büyükelçisi’ne II. Abdülhamit tokat atıyordu. Hatta öyle güçlü bir tokat atıyor ki İngiliz Büyükelçisi neredeyse yere düşecekti! Büyük ihtimalle bu sahnede Osmanlı tokadının ağırlığı vurgulanmak istenmişti.
Peki, gerçekten II. Abdülhamit İngiliz Büyükelçisi’ne tokat attı mı? Ya da atabilir miydi? Tabii ki tokat atmadı ve asla atamazdı. Her zaman şöyle bilinir; son Osmanlı padişahı Sultan Vahdettin, İngiliz himayesine sığınan bir padişahtır. Ancak ilk İngiliz himayesine sığınan Osmanlı padişahı II. Abdülhamit’tir. Bunu nereden biliyoruz? Çünkü 1878 yılında II. Abdülhamit’i tahttan indirip yerine V. Murad’ı çıkarmak isteyen isyancılar II. Abdülhamit’e karşı bir ihtilal girişiminde bulundular. II. Abdülhamit de bu ihtilal girişimine karşı kendisini koruması için İngiliz Büyükelçisi’ni huzuruna çağırarak bu ihtilal karşısında İngiltere’nin kendisini koruyup koruyamayacağını sordu. Bu bilgi ile dizi karşılaştırıldığında tokat sahnesinin tamamen hayal ürünü olduğunu görüyoruz.
Lafı gelmişken, bu bilgiye de Prof. Dr. Hüseyin Çelik’ten ulaşıyoruz. Kendisi Ali Suavi ve dönemini kapsayan bir doktora tezi yazmıştır. Darbe girişiminin başında da Ali Suavi olduğu için bu tez bu konu ile ilgili en önemli ve en doğru akademik kaynak sayılmaktadır. Dahası da var! II. Abdülhamit’in siyasetine baktığımızda oldukça politik bir padişah olduğunu görüyoruz. II. Abdülhamit, Düvel-i Muazzama dediğimiz Avrupa’nın beş büyük devletini karşısına almak şöyle dursun bu devletlerle iyi geçinirdi. Denge politikası tam da böyle bir şeydi işte..
Özetle şunu söyleyebiliriz. İzlediğiniz veya okuduğunuz birçok tarih dizisi veya romanı maalesef tarihi gerçekliklerden çok uzaktadır. Bu sebeple keyif almak için hayal ürünü olan tarihi diziler izlenebilir ama dizilerdeki olayları (veya karakterleri) gerçek kabul ederek savunmaya başlarsanız işte toplum olarak yanlışa ve felakete sürüklenmeye başlıyoruz demektir, aman dikkat edelim!