HIRİSTİYAN ÇOCUKLAR KUDÜS’Ü KURTARMAYA GİDİYOR
Haçlı seferlerinin düzenlenmesinin birçok sebebi olmasına rağmen en bilinen ve başlıca sebebi kutsal topraklara ulaşmak ve Kudüs’ü Müslümanların elinden alarak Hıristiyan dünyasına geri kazandırmaktı. Bu amaçla çeşitli seferler düzenlendi. Ancak bu seferler içerisinde bir sefer vardı ki genelde tarih kitaplarında rastlanılmayan…
Bu Haçlı seferi, 1204 yılında düzenlenen dördünce Haçlı seferi ile 1217 yılında düzenlenen beşinci Haçlı seferi arasında gerçekleşmişti. Tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte 1212 yılında gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Bu Haçlı seferi Hıristiyan çocukların bir araya gelerek Kudüs’ü almak için yola çıktıkları bir seferdir.
Almanya ve Fransa’daki çocuklar, gerçekleşen dört Haçlı seferinin başarıya ulaşamamasından çok rahatsız olmuşlardı. Bu başarısızlığın sebebini sefere katılan Hacıların günahkâr olmalarına bağlıyorlardı.
Günahkârlar, kutsal toprakları geri alamazlardı…
Çocuklar böyle düşünürken aralarından Etienne isimli bir çocuk, rüyasında Hz. İsa’yı gördüğünü ve kendilerini Kudüs’ü geri almak üzere görevlendirdiğini söylemişti.
Böylece Almanya’da 7000, Fransa’da 30.000 civarında çocuklardan sefer grupları oluşturuldu.
Çocuklar, bulundukları yerden Avrupa sahillerini takip ederek karadan yürüyerek kutsal topraklara gideceklerdi. Yapılan plana göre çocuklar Marsilya’ya ulaştıklarında deniz tıpkı Hz. Musa ve kavminin geçebilmesi için ikiye bölündüğü gibi bu çocuklar için de ikiye bölünecekti. Çocuklar bu mucizeyi düşünerek yola çıktı…
Yola çıkıldıktan bir süre sonra çocukların bazıları uzun yola dayanamayıp yolda öldüler, bazıları geri döndüler, bazıları da yolda çeşitli köylerde yaşayan ailelerin yanına sığınmışlardı. Geride kalan çocukların çoğu da açlık ve hastalıktan ölmüştü. Nihayetinde az da olsa bir grup çocuk, denize ulaşabilmişti.
Çocuklar denize ulaşabildi ancak işler planlandığı gibi gitmedi…
Deniz ikiye bölünmedi ve çocuklar denizi geçemedi.
Tam o esnada Hugue ve Guillaume isimli iki tüccar bu çaresiz durumda olan çocuklara yardım edebileceklerini söylediler. Çaresizlikten bu iki tüccara sığınan çocuklar da bu yardımı kabul ettiler. Ancak tüccarların yardım anlayışı biraz farklıydı. Onlar çocukları Kuzey Afrika’ya götürüp köle olarak satmak istiyorlardı.
Bir süre sonra o çocuklardan bir daha hiç haber alınamadı.
Tahminlere göre o çocuklar tüccarlarla birlikte Kuzey Afrika’ya gidip köle olarak satılmışlardı. Bazen sonunu düşünmeden girişilen bir hareket böyle felaketle sonuçlanabilir, bunu da göz ardı etmemek gerekir.
