Bir devleti yöneten hükümete, muhalefet etmenin cezası ölüm olabilir mi? İşte Sovyet Rusya’da hükümeti eleştirmenin cezası ölümdü. Hem de zehirlenerek ölmek! Hatta günümüz iddialarına göre Rusya’da hâlâ muhalefet edenler zehirlenerek öldürülüyordu. Tabii bu düşünce artık komplo teorisi olmaktan öteye geçemiyor.
Muhalifleri zehirleme fikri ilk olarak 1920’li yıllarda ortaya çıkmıştı. Hükümete yönelik eleştiriler artınca muhalefetin sesinin kısılması gerektiği düşünülmüştü. Çünkü muhalefet, halkı etkiliyordu. Stalin döneminde başkan, hükümet ve Rusya istihbaratı bir beyin fırtınası yaptı ve bunun sonucunda muhalifleri zehirleyerek öldürme kararına varıldı. Eğer muhalifler zehirlenerek öldürülürse kimse de şüphelenmezdi. Bu işi gerçekleştirmek için Sovyetler Birliği’nin istihbarat servisi hemen işe koyuldu. Öldürülecek kişileri bu istihbarat servisinin ajanları zehirleyecekti.
Lenin döneminde bu iş bir adım daha ileriye taşınarak Rusya’da zehir üretebilmek için özel laboratuvarlar kuruldu. Bu laboratuvarlarda gizli zehirler üretiliyordu ve amaç sonuç odaklı olarak muhaliflerle mücadele edebilmekti.
Bu dönemde zehirlenerek öldürülen kişilerin listesine genel olarak baktığımızda Ukraynalı bir milliyetçi, Bulgar muhalif gazeteci, başkanın özel koruması, Rus muhalif gazeteci, muhalif bir aktivist, üst düzey birkaç subay, hatta Federal Güvenlik Sistemi’nde çalışan eski bir ajan bile sırf muhaliflik yaptığı gerekçesi ile zehirlendiği bilinmektedir.
Bu zehirlenen muhaliflerin hemen hemen hepsi ölmeden 5 dakika önce çay içiyorlardı. Tahminlere göre bu öldürücü zehir çaylarının içerisine konuluyordu. Bu dönemde iddialar ortaya atılınca bir İngiliz günlük gazetesi şöyle bir manşet atmıştı;
-‘’Muhalifliğin bir sınırı vardır, devlete karşı dizginsiz muhalefetin korkunç bedeli olabilir.’’
Günümüzde bu iddialar hâlâ devam etse de aslında birçoğunun tesadüfü ölümler olduğunu otopsi raporları doğruluyor. Ancak insanlar komplo teorilerini sevdikleri için bu olayları abartarak konuşmaya devam ediyorlar ve bunu Rusya’nın benimsediği bir devlet politikası olduğunu söylemekten kaçınmıyorlar.
