Çay… Türklerin vazgeçilmezi.. ‘’Gel sana bir çay koyayım da iki muhabbet edelim’’ ya da ‘’Bana bir çay ısmarla da olayın ayrıntılarını anlatayım’’ gibi hayatımızın her anının arka perdesinde çay durmaktadır. Bu sebeple bu yazımı yazarken ben de bir çay koydum, siz de okurken bir çay alın da gelin Çay Partisi’ni konuşalım…
Çay Partisi denildiğinde aklımıza hemen bir organizasyonlu parti gelir ya da akşamüzeri kekin yanında içtiğimiz beş çayı gelebilir. Ancak bu Çay Partisi hepsinden ayrı bir olaydır.
Coğrafi keşiflerden sonra İngilizler peyderpey Amerika kıtasına giderek yerleşmeye başladılar. 16. yüzyıl ile birlikte artık Amerika kıtasında İngiliz kolonileri görülmeye başlandı. İngiltere tahtında bulunan kral veya kraliçe de bu koloni/göç hareketlerini destekliyorlardı. Bu koloniler çeşitli gruplara ve kuşaklara ayrıldılar bu ayrılık ile de günümüzdeki Amerika Birleşik Devletleri’nde var olan eyalet sisteminin temelleri atılmış oldu.
17.yüzyılın sonuna doğru koloniler yavaş yavaş bağımsız olma yolunda ilerliyorlardı. Ancak İngiltere bu koloniler üzerinde hakimiyet kurmak istiyordu. Dahası, bu koloniler üzerinden para kazanmak amacıyla, kolonilerin ödemesi için çeşitli vergiler de koymuştu. Bu vergiler ve hakimiyet kurma mevzusu Amerika’da yaşayan kolonilerin canına tak etti ve çay mevzusunda olay çıktı.
Amerika’da tüketilen çayın çoğu yabancı kaynaklıydı ve gümrük vergisi ödemeden yasa dışı yollarla Amerika’ya getiriliyordu. Doğu Hindistan Şirketi de çayı, piyasanın çok altında satıyordu. Ayrıca kolonilerin çay satışlarından çok yüksek miktarda vergiler alınıyordu. Bu sebeple kolonilerin çay satışları azalmıştı. Bu koloniler için bir dönüm noktası oldu! Koloniler artık hiçbir konuda İngiltere’ye bağlı olmak istemiyorlar ve bağımsız olmak istiyorlardı.
Bu sebeple koloniler, Amerika’ya gelen çayları İngiltere’ye geri gönderdiler veya çayları depolara kilitlediler. 16 Aralık 1773 günü kolonilerin önde gelenleri Kızılderili kılığına girerek Boston Limanı’nda demirleşen İngiliz gemilerine çıktılar ve gemilerdeki bütün çayları denize attılar. Bu olayı anlatırken de çay partisi yapıyoruz şeklinde söylediler. Böylece kolonilerin İngiltere’ye başkaldırıları başlamış oldu ve bu süreç Amerika’nın bağımsızlığına giden yol olarak tarihe geçmişti.