Son zamanlarda artan başıboş köpeklerin sokaklarda dolaşması ve insanlara zarar vermesi endişe verici bir durum haline geldi. Haberlerde siz de takip etmişsinizdir. Üç- dört gün önce Ankara’nın Keçiören ilçesinde boş arazide köpeklerin saldırısına uğrayan 4. sınıf öğrencisi bir evladımız ağır yaralandı ve tedavisi devam ediyor. Babasının söylediği “Çocuğuma saldırmamışlar, çocuğumu yemişler” cümlesi hepimizi derinden etkiledi. Allah şifa versin.
Başıboş köpeklerin sokaklarda dolaşması, özellikle çocuklar ve yaşlılar için büyük bir tehlike oluşturuyor. Birçok insan bu köpeklerin saldırısına maruz kalarak yaralanıyor ve hatta hayatını kaybediyor. Ayrıca, bu köpeklerin saldırısına uğrayan insanlar psikolojik olarak da olumsuz etkileniyor.
Bu durumun sorumlusu ise sadece köpekler değil, aynı zamanda sahipsiz bırakılan, bakımsız ve aç bırakılan hayvanlardır. Sokaklarda dolaşan bu köpeklerin sayısının artması, toplum sağlığı açısından da ciddi bir tehlike oluşturuyor. Bu hayvanlar çeşitli hastalıkların yayılmasına da neden oluyor ve bu da insanların sağlığını tehdit ediyor.
Başıboş köpeklerin durumuyla alakalı resmi mevzuat nedir ne değildir diyerek bir araştırma yaptım. Şu sonuçlara ulaştım: 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu gereğince sokak hayvanlarının toplanması, kısırlaştırılması, aşılanması, küpelenmesi yapıldıktan sonra en geç 10 gün içinde alınan bölgeye yeniden bırakılması gerekiyormuş. Akabinde yine yasa gereği yerel yönetimler barınak ve rehabilitasyon merkezleri kurarak bölgelerindeki sokak hayvanlarını kontrol etmekle yükümlüdür, şeklinde ibare geçiyor kanunda.
Başıboş sokak hayvanları sorununun, sadece belediyelere ait bir konu olmayıp çok boyutlu takip gerektiren bir mesele olması sebebiyle birçok kurum ve kuruluşun eş zamanlı ve koordineli çalışmasının gerekli olduğunu anladım.
Başıboş sokak köpekleri konusunda, kimden, nereden, hangi kurumdan geliyorsa bir an önce çözüm gelmeli ve problem giderilmelidir. Bu konuda atılacak adımlarla hem insanların güvenliği sağlanmalı hem de sokak hayvanlarının yaşam koşulları iyileştirilmelidir. Umuyoruz ki bu sorun en kısa sürede çözüme kavuşur ve herkesin güvenliği sağlanır.
Başı dolu olurlarsa daha iyi koruyabilirler mi kendilerini, taş atan , sopayla vuran duyarsızlardan, sevgiyle büyütülen hangi hayvan aşırı şiddete maruz kalmadan ve kalamayacağı yer kalmadan saldırır, değil mi ama ? Hangi köpek yada köpekler hangi şartlar altında ne yaptıysa ona göre muamele edilip insanca, rehabilitasyona gönderilebilir; çevresinden arkadaşlarından, sevenlerinden yuvasından ayrılmamalı hiç bir masum can!