Yılın son günlerine yaklaştığımız şu sıralar, birçoğumuz geçen yılı değerlendirme ve yeni yıla dair hedefler belirleme fırsatı buluyoruz. Yeni yıl, birçok insan için bir dönüm noktası ve geçmişin bir özetiyle birlikte geleceğe yönelik umutlar ve planlarla dolu bir başlangıçtır. Bu dönemde yapacağımız değerlendirmeler ve hedefler, bize yeni bir perspektif kazandıracak ve bizi motive edecektir.
İçinde bulunduğumuz yılı değerlendirmek, kendimizi muhasebeye çekmek yeni yıla girerken önemli bir adımdır. Geçen yılın başarıları, başarısızlıkları, deneyimleri ve öğretileri üzerine düşünmek, bize hangi alanlarda gelişim gösterdiğimizi ve hangi konularda daha fazla çaba sarf etmemiz gerektiğini gösterir. Bu değerlendirme süreci, kendimizi daha iyi tanımamıza ve gelecekteki adımlarımızı belirlemede bize rehberlik edecektir.
İnsanın ömür sermayesi üzerindeki algısı ve bu konudaki tutumu, kişinin yaşam kalitesini doğrudan etkilemektedir. Zamanın kıymetini bilmek, planlama yapmak, hedef belirlemek ve bu hedeflere ulaşmak için çaba sarf etmek, insanın kendini daha mutlu hissetmesini ve huzura kavuşmasını sağlar. Bunun tam aksine, zamanı boşa harcamak, ertelemek ve plansız yaşamak, bireyde kaygı, stres ve huzursuzluk yaratır. Bunun için zamanı ve ömür sermayesinin kıymetini bilmek, bireyin ruh sağlığı için oldukça önemlidir.
Ömür, insanın en değerli varlığıdır. Her birimizin sahip olduğu bu sermaye, geçen zamanla birlikte azalır ve en sonunda tükenir. Peki, bu kıymetli sermayeyi nasıl kullanmalıyız? Kur’an-ı Kerim’de bu konuyla ilgili pek çok ayet bulunmaktadır.
“Rabbinizin mağfiretine mazhar olmak ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup gökler ve yer kadar geniş olan Cennete girmek için yarışın!(Al-i İmran, 133)
Bu ayet bize, ömür sermayemizi Allah’ın rızasını kazanmak için harcamamız gerektiğini hatırlatmaktadır. Zira dünya hayatı geçicidir, ancak ahiret hayatı sonsuzdur. Dolayısıyla, ömür sermayemizi, ahiret hayatımızı güzelleştirmek için kullanmamız gerekir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de ömür sermayesinin kıymetini şu hadisinde vurgulamıştır:
“İki nimet vardır ki, insanların çoğu onları değerlendirme hususunda aldanmıştır: Sağlık ve boş vakit.”(Buhârî, Rikâk, 1.)
Bu hadis de bize, ömür sermayemizi sağlık ve boş vakit gibi nimetlerle israf etmememiz gerektiğini öğütlemektedir. Sağlık ve boş vakit, aslında bize verilmiş olan ömür sermayesinin en değerli parçalarıdır. Bu nimetleri Allah’ın rızası için kullanmalı, ibadet ve hayır işleriyle değerlendirmeliyiz.
Mehmet PEHLİVAN
Uşak İl Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı
