PROF. DR. BİLAL SAMBUR
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Bahar ve Hıdırellez

Bahar ve Hıdırellez

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

BAHARIN GELİŞİ SIRADAN BİR GELİŞ DEĞİLDİR!

Mayıstayız. Artık baharın gelişini coşkuyla kutluyoruz. Kışın beslenen doğa, yenilenmiş ve yeşillenmiş bir şekilde hepimizi kucaklamaktadır.

Cahit Sıtkı, Bahar Geliyor şiiriyle bize büyük müjdeyi vermektedir:

“Damlardaki kar, saçaklardaki buz,

Kanı kaynayan suya dar geliyor.

Haberin var mı?

Oluklardan

Akan su sesinde bahar geliyor.

Duy güneyden estiğini rüzgârın;

Göreceksin neler olacak yarın.

Yuvada çırpınan yavru kuşların

Uçmak hevesinde bahar geliyor.”

Baharın gelişi, sıradan bir geliş değildir. Bahar, aşkla, umutla ve inançla gelmektedir. İnsanlar,  aşkı, umudu ve inancı temsil eden baharın gelişini coşkuyla kutlamaktadır. Hıdrellez geleneği, bahar bayramı olarak 5-6 Mayıs tarihleri arasında kutlanmaktadır.

Baharın gelişiyle birlikte evlerimizi temizler, özel yemekler hazırlar ve dostlarla keyifli birlikteliklerde birarada oluruz. Müzikle, şarkıyla, temizlikle, güzellikle baharı karşılarız. Bahar, temizlik, ritim, düzen, nefes ve gıdadır. Bahar, hayattır. Bahar, doya doya sınırsız bir şekilde hayatın tadını çıkarmayı gerektirmektedir.

Bahar, etrafında derin bir mitoloji, ritüel ve teoloji vardır. Hıdırellez, Hızır ve İlyas’ın senede bir defa görüştüklerine inanılan bir mitolojik teolojiden beslenmektedir. İnsanlar, aşk, bereket, barış, bolluk, mutluluk, güzellik, sağlık ve aydınlık konularındaki beklentilerini ve arzularını Hızır ve İlyas isimli kişilerin mitolojik buluşmaları etrafında anlamlandırmış ve ifade etmişlerdir. Hıdırellez şenlikleri, Hızır-İlyas buluşması etrafında baharın gelişini kutlama ritüellerinden oluşmaktadır. Hıdırellezde Hızır orucu tutulmakta, dualar edilmekte, Hızır hakkı için kurbanlar kesilmekte, kale yatır gibi Hızır kapısı olarak düşünülen yerler ziyaret edilmektedir. Hıdırellez şenlikleri, aslında bahar etrafında bir kutsallık anlayışının inşa edildiğini göstermesi açısından önemlidir. Bahar ve doğa, kutsaldır. Baharın ve doğanın özel bir kutsal anlama sahip olduğunu idrak etmek önemlidir.

Baharın gelişiyle birlikte insanlar, bunaldıkları ve sıkıldıkları dar mekânlardan çıkmakta, kırlara, ormanlıklara ve yeşilliklere doğru gitmektedirler. Doğa, baharla birlikte insanı kendisine davet etmektedir. Doğada insanlar şarkılarla, şiirlerle, danslarla ve eğlencelerle hayatı kutlamaktadırlar. Ateş, doğanın canlanışını temsil etmektedir. Baharın gelişi, doğanın içinde yakılan ateşlerle kutlanmaktadır. Bahar ve ateş, hayatımızı sürekli canlı tutması gereken iki önemli güçtür. Baharın ve ateşin şehvetini hiç kaybetmemek, hayatımızı canlı tutmak açısından çok önemlidir. İnsanın önündeki en önemli meydan okuma, bahar mevsimi gibi taze ve ateş gibi yakıcı ve coşkulu yaşamaktır.

Baharla birlikte hayatlarımıza bereket ve umut gelir. Doğa,  bize ekmek, su, nefes ve özgürlük vermeye devam etmektedir. Baharla birlikte hayatımızda aksayan işlerin düzeleceğine ve önümüze yeni umut kapıları çıkacağına inanırız. Doğa, kendini yenilediği gibi, ruhumuzu ve bedenimizi de yenilemektedir. Baharın gelişiyle birlikte, geçmişte yaşamak yerine geleceğe bakmak ve hayatımızı yenilemek gibi bir sorumluluğumuz bulunmaktadır. Bahar, gelecek ve sorumluluktur.

Bayramın gelişini coşkuyla şu çok güzel Hıdırellez duasıyla karşılayalım:

“Sevdiğim kim varsa, kendim de dâhil, sevebileceğim herkes de dâhil sağlığı iyi olsun. Kalbi ritmini çalsın. Yanakları kiraz pembesi, dudakları bal olsun. Teni sıcak kalsın, enerjisi dışına taşsın. Ciğerlerinden nefes, midesinden gurultu, bacaklarından güç eksik olmasın. Kanı bol olsun, damarlarında dönüp dönüp dolaşsın. Sevdikleriyle bir arada olsun. Kolu kollarına değsin, gözü gözlerinin içine baksın. Lafları birbiriyle başlasın. Nesi varsa, bölüşücek biri olsun; nesi yoksa bulup getirecek biri olsun. Bu birileri az ama öz olsun. Bazıları dünyada tek olsun. Sevgisinin tamamını harcasın. Harcasın ki, ona büyük bir miras kalsın. Sevmekten bıkıp usanmayacağı biri olsun. Onun yeri ayrı olsun. Onu soysun, başucuna koysun ama yalan uydurmasın. O her şeyine, her haline tek tanık olsun. Bir hareketiyle güldüren, bir hareketiyle ağlatan olsun. Duyguların hepsi onda olsun. Kalbi buna teslim olsun. Bütün şarkılar onu anlatsın. Yapmaktan bıkıp usanmayacağı bir işi olsun. Başarının gerçek adının bu olduğunu unutmasın. İbadet eder gibi, bu keşfini her gün yeniden kutlar gibi, onu yapıp dursun. Yaptıkça daha iyi yaptığını görsün. Daha iyi yaptıkça bunu başkaları da görsün. O başkalarının bunu gördüğünü, dış gözüyle görsün, iç gözüyle işine baksın. Neşesi bol olsun. Kendini mutlu etsin, durduk yere neşelenmek nedir bilsin. İçinde bir şey durup durup zıplasın. Duydukları, gördükleri onu gıdıklasın, kahkaha attırsın. Gürültü çıkarsın. Saçma şeyler söylesin. Çocuklukta en şımardığı ana, sık sık gidip gelsin. Nereye gidip geldiği bilinmesin. Değiştirmek istedikleri değişsin. İçte ve dışta, iyi günde ve kötü günde tadilat yapsın. Eskilerini atsın, ruhunu havalandırsın. Kapıda hep kamyonu dursun. Dilediği yere taşınsın. Kendinden taşınmak isterse, içindeki güç, dışındaki sevgi ona yardımcı olsun. Bileği, bütün alışkanlıklarıyla, bağımlılıklarıyla güreşsin. Bir şey ona sürpriz olsun. Günlerinden bir günü, bir pakete sarılı olsun. Açılınca, içinden hiç beklemediği güzel bir haber çıksın. Bu gün üçyüzaltmışbeş’ten herhangi biri olsun. Öylesine bir pazartesi, arkaya kavuşturduğu ellerinde, unutulmaz bir salı saklasın. Öyle tahmini mümkün olmayan bir şey olsun ki bu, hayatın zekâsını anlatsın. Bir hayali gerçek olsun. Bir hayale gözünü yumsun. Peşinden koşup, onu sobelesin. Hayalini kendinden saklamasın. Bir çizgi filmde olduğunu, her şeyin mümkün olduğunu unutmasın. Bu duayı okusun. Kendi sesiyle duysun. Duası gerçek olsun. Her kelimesine şükretsin. Tek satırına nazar değmesin. Âmin.”

Bahar ve Hıdırellez
Yorum Yap

Giriş Yap

Kriter Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!