Doğru (Standart) Postür
Biyomekanik ve fizyolojik açıdan bakıldığında standart postür, en az enerji tüketerek uzun süre devam ettirilebilen ve yapılan işte yeterli pozisyonu sağlayabilen duruş olarak ifade edilebilir.
Vücudun estetik açıdan güzel, eklemlerin üzerinde mininal zorlanma, denge durumunun iyi, organların yeterli ve düzgün çalışmasını sağlayan, kişinin kendisi yormadığı ve rahat hissettiği pozisyondur.
Postür birçok faktörden etkilenir. Kişinin cinsiyeti, mesleği, antropometrisi, ırkı gibi durumlar postürde farklılıklar oluşturabilmektedir. Egzersiz alışkanlığı, uyku düzeni, psikolojik durum, iyi beslenme, hijyenik durumlar, postüral reflekslerin gelişimine etki eden durumlardır. Mutluluk, kendine güven, sevgi, gibi duygular aktif dinamik bir postür oluşturur. Stres, keder, üzüntü gibi durumlarda fleksiyon postüre eğilim görülmektedir.
İdeal postürde her bir vücut segmenti, ağırlık merkezine vertikal olarak düzgün konumlanmaktadır. Bu durumda, kaslar daha verimli şekilde çalışır, vücut yapıları dejeneratif durumdan korunmuş olur.
İnsan omurgasına, lateralden bakıldığında servikal ve lomber bölgelerde lordoz, thorocal ve sakral bölgede ise kifoz denilen fizyolojik eğrilikler bulunmaktadır. Bu eğriliklerin herhangi birinde açısal sapma olduğu zaman, diğer eğrilik tarafından kompansatuar mekanizma geliştirilmektedir.
Vücudun, uzun süre yanlış pozisyonda kalması ve statik duruş kaynaklı kötü postüre yaygın rastlanılmaktadır.Kötü postür sonucu, vücut segmentleri dengeyi tekrar sağlamak için kompansasyon oluşturarak, ağrı ve özürlülüğe neden olabilir.
Ofis ortamında karşılaşılan kötü postürler, sıklıkla üst ekstremiteyi (boyun, omuzlar, dirsekler, el bilekleri) ilgilendirir. Eklem hareket açıklığı ortasında ki duruşların genel olarak nötral pozisyonlar olduğu düşünülmektedir. Hareket açıklığı sonundaki duruşlar ise kötü postür olarak düşünülmektedir.
İdeal postürde, kostalar, vertebralar normal değerlerinde, alt ekstremite ağırlık taşımada iyi bir pozisyonda olmalıdır. Pelvisin nötral duruşu, gövdenin, ekstremitelerin ve abdomenin düzgün pozisyonuna yardım eder. Başın dik pozisyonda olması, servikal bölgedeki kaslarda oluşan stresi minimum seviyeye indirir.
Kötü Postür
Kötü postür, omurga açılarının arttığı veya azaldığı durumlarda oluşmaktadır. Oluşan yük değişimlerine karşı, kompansasyon mekanizmaları devreye girerek, enerji tüketiminin artmasına neden olur. Bu duruş, kas-iskelet hastalıklarının oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Kasların gereğinden fazla kasılmasına neden olarak, kaslarda spazm, gerginlik, kısalık ve zorlanmalara neden olmaktadır. Normalden fazla enerji tüketimi, yorgunluklara ve stres artışına neden olabilir.
Ofis çalışanlarında, meydana gelen kas-iskelet problemleri daha çok statik kas yüklenmesiyle ilgilidir. Statik kas yüklenmesi yorgunluğa neden olarak,ağrının artmasına yol açar. Kötü postüre, statik duruş eşlik ettiği zaman ciddi problemler yaratır. Statik ve kötü duruş, kas ve ligamentlerde sürekli gerginliğe neden olarak, kan dolaşımının azalmasına neden olur. Bu durum dokuların beslenmesini bozarak, yaralanmalara elverişli hale getirir. Bu postür, fleksiyon yönünde yer alan kaslarda kısalma, ekstansör grupta yer alan kaslar da ise gevşemeye neden neden olur.