featured
  1. Haberler
  2. TARİH
  3. MECLİSTE CİNAYET!

MECLİSTE CİNAYET!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Haydi, hep beraber zamanda yolculuğa çıkıyoruz. Kalkış için kemerlerinizi bağlayın. İniş yerimiz 1923 yılının Mart ayı, günlerden de Salı. Esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolma hikayesi. Ellerine kan bulanmış bir muhafız tabur komutanı ve bir de ceset..

Takvimler 20. yüzyılın ilk çeyreğini gösterirken, Osmanlı Devleti yıkılmış, Milli Mücadele hareketi başarı ile tamamlanmış, hain düşman kuvvetleri yurttan kovulmuştu. Yeni devlet kuruluyor, haliyle birçok fikir ayrılıkları ortaya çıkıyordu. Fikir farklılıklarının bu kadar çok olduğu bir ortamda herkesin birbirine diş bilemesi de kaçınılmazdı.

Fikir ayrılıklarına düşen bu vekillerin hepsi Milli Mücadele’de bir olmuşlar, tek bir fikirde birleşmişlerdi. Amaç, düşmanı yurttan kovmak ve memleketi kurtarmak. Bu düşünce etrafında birleşen vekiller amaçlarına ulaşmışlardı. Ancak yeni devlet kurulurken haliyle meclis içerisinde sesler yükseliyor, tartışmalar yaşanıyordu.

Ali Şükrü Bey, bu tartışmaların içerisinde yer alan, sesi fazla yüksek çıkan sıkı bir muhalifti. Kendisi Trabzonluydu. İyi bir eğitim almış, birçok yabancı dil bilmekteydi. İstanbul’da bir matbaası bulunuyor ve çeşitli gazeteler basıyordu. Hatta 1918 yılında İtalya Osmanlı Devleti aleyhine iddialarda bulununca bu iddiaları çürütmek için yabancı dilde makale yazmış ve İngilizler başta olmak üzere tüm dünyaya gerçeği göstermişti. Ali Şükrü Bey, Milli Mücadele döneminde Trabzon’a geçip orada halkı bir araya getirmişti. I. Meclis açılacağı zaman da İstanbul’a geri geldi. Meclis içerisinde çeşitli tartışmalar yaşanırken, Ali Şükrü Bey bu tartışmaları kendi gazetesi olan Tan Gazetesi’nde yayımlamaya başladı.

Bu yazıları yayımlanırken 27 Mart 1923 Salı günü bir anda ortadan kayboldu. Aradan iki gün geçti ancak kendisinden hala haber alınamadı. Bunun üzerine bir araştırma başladı ve Ali Şükrü Bey’in cesedi bulundu. Ceset Papazınbağı denilen yerde toprağa gömülü şekilde bulunmuştu. Ortaya çıkan görgü tanıklarına göre Ali Şükrü Bey’i Topal Osman Ağa öldürmüştü. Hemen Topal Osman Ağa’nın peşine düşüldü. Ağa’nın bulunduğu yere baskın yapılacaktı. 1 Nisanı 2 Nisana bağlayan gece Topal Osman Ağa’nın bulunduğu mekana baskın yapıldı. Topal Osman Ağa teslim olmak istemeyince çatışma çıktı. Bu çatışmada Topal Osman Ağa yaralandı. Ağa yaralanınca hemen yakalandı ve tutuklanmak üzere götürülürken yolda öldü. Bunun bir cinayet olduğu gerekçesi ile ibretiâlem için Topal Osman Ağa’nın cesedi meclisin önünde üç saat asılı kaldı.

Olayı kısaca özetledik. Ancak milletçe komplo teorilerini ve entrikaları sevdiğimiz için bu olay hakkında yıllardır yazılıp çiziliyor. Ali Şükrü Bey’in neden öldürüldüğü kesin bilinmemekle birlikte birçok teori ortalıkta dolaşıyor. Bu teorilerden bazıları; Topal Osman Ağa ile Trabzonlu bir kayıkçı arasında çıkan tartışmada Ali Şükrü Bey’in kendi memleketlisi olan kişiyi haklı görmesi, Ali Şükrü Bey’in gazetede yayımlanan yazıları, mecliste dile getirdiği bazı düşünceleri… Gerçekler yeni bir belge bulunana kadar yorumlardan öteye geçemeyecektir.

 

 

MECLİSTE CİNAYET!
Yorum Yap

Giriş Yap

Kriter Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!