DEDEM TAM 7 YIL ÇANAKKALE CEPHESİ’NDEYMİŞ!
Takvimler 1914 yılının 11 Ağustos gününü gösteriyordu. O gün iki gemi sularda süzülürken Akdeniz bölgesine gelmişti…
Göben (Yavuz) ve Breslau (Midilli) isimli iki geminin Akdeniz sularında görülmesi ile Osmanlı Devleti de I. Dünya Savaşı’na İttifak Grubu’ndan girmiş oluyordu. Bu gemilerin Akdeniz sularında görülmesinden önce ülke çapında bir seferberlik çağrısı başlamıştı ve bu tarihten itibaren de seferberlik ve savaş durumu kesinlik kazanmıştı. Artık Osmanlı Devleti için savaş kaçınılmazdı.
1.Dünya Savaşı’nın başlaması ile Osmanlı Devleti birçok cephede savaştı. Bugün sizlere bu cephelerden birisi olan ve aynı zamanda I. Dünya Savaşı sırasında zaferle ayrıldığımız tek cephe olan Çanakkale cephesine gönderilen büyük dedemden bahsetmek istiyorum.
1893 doğumlu olan Mehmet dedem, 1914 yılında ülkede seferberlik ilan edilmesi ile birlikte Çanakkale cephesine gönderilmişti. Mehmet dedem, babaannemin babası ve doğma-büyüme Balıkesir’in yerlilerindendi.
Dedem tam yedi yıl Çanakkale’de kalmıştı…
Cephedeki görevi karargâhlar arası mektup taşımaktı. Yani bir nevi ulaktı dedem. Ulak olmasının sebebi de çok hızlı yürüyüp koşarmış. Bu hızından dolayı cephede mektup taşıyıcı olarak seçilmiş. Hatta bir gün dedem mektupları bir karargâhtan diğer karargâha ulaştırmak için yolda giderken yokuş olan bir yere gelmiş. Oraya gelince at huysuzlanmış ve at arabası devrilmiş. Dedem bu araba ile yola devam edemeyeceğini anlayınca mektupları sırtına bağlamış ve yaya bir şekilde yoluna devam etmiş. O kadar hızlı yürüyormuş ki gideceği yere tıpkı araba üzerinde gelebileceği hızla gelmiş ve mektupları tam zamanında teslim etmiş. Bu görevinden dolayı kendisi övgü almıştı.
Bu gibi anılarıyla dedem Çanakkale cephesinde tam 7 yılını geçirmişti. Yaz kış demeden, ailesinden uzakta vatan uğruna cephede geçen 7 yıl… Dedem ve nice dedelerimiz, atalarımız… Onlar ‘’bu vatan kolay kazanılmadı’’ derken asla metafor yapmıyorlardı…