featured
  1. Haberler
  2. BALIKESİR
  3. YAKINDA GAZZE DİYE BİR DERDİMİZ KALMAYACAK!

YAKINDA GAZZE DİYE BİR DERDİMİZ KALMAYACAK!

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ÖNCE DOĞRU TANIM

TASARRUF KONUSU OLAMAYIZ!

Pandemiden bu yana ekonomik darboğaz içindeki yerel basınımız, önce 13 Mayıs 2024 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığınca açıklanan “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” kapsamında uygulamaya konulan kısıtlamalarla, ardından da Sosyal Güvenlik Kurumu’nun basın kuruluşlarının ilan kaybına neden olacak bir düzenlemesiyle karşı karşıya kaldı.

Halkın haber alma ihtiyacını doğrudan giderdiği gazeteler ve internet haber sitelerinin kamuda tasarruf adına dar boğaza itilmesine tüm meslek camiası topyekûn tepki gösterdi.

Yerel basının tek geliri olan abonelik sözleşmelerinin kamu kurumları tarafından tasarruf tedbirleri sebebiyle iptal edilmesi ve resmi reklam ve ilanlarda da kısıtlamaya gidilmesi gazete girdi maliyetlerinden personel maaşlarına kadar sayısız ekonomik sorunla boğuşan ve ayakta kalma mücadelesi veren yerel basınımızı kapanma noktasına getirecek.

Balıkesir’de yayın yapan gazeteler bu sebeple önce 30 Mayıs’ta sayfa karartmaya gitti. Ardından da Balıkesir Milletvekillerine gönderdikleri mail ve mektuplarla parlamentoda kendilerinden destek istedi.

Kriter Haber olarak kamuda tasarruf paketindeki yerel medyayı ilgilendiren kısmın tekrar düzenlenmesini talep ediyor;  bu konuda tüm meslektaşlarımızla birlikte olduğumuzu kamuoyuna duyuyoruz.

 

YAKINDA GAZZE DERDİMİZ KALMAYACAK!

Çok sabrettik, çok lanet ettik, çok üzüldük… Ancak galiba çok fazla dert etmedik Gazze’yi, Filistin’i… Ya da gerçek yapılması gerekenleri yapmak yerine içimizi soğutacak yapay sloganlardan öteye geçmeyen işler yaptık sadece.

Dünya Müslümanları olarak şu kadar senedir gerçekten ve yeteri kadar dert etseydik Gazze’yi, Filistin’i, bugün ortada İsrail sorunu diye bir şey kalmazdı. Ancak geçen zaman gösteriyor ki yakın zamanda artık İsrail sorunu değil, Filistin ve Gazze diye bir derdimiz kalmayacak. Çünkü İsrail savaştan ve işgalden öte bir yaklaşımla bölgede tek bir canlı bırakmayacak hamleler yapıyor. Bu gidişle Filistin’in Gazze şeridi diye bir bölümünden yakın gelecekte bahsedemeyeceğiz gibi duruyor.

ÖNCE DOĞRU TANIM

Kavramlar ve tanımlar olaylara/konulara bakışımızı direk etkiler. Hayata bakışımız açısından doğru teşhisin temelinde olayları/konuları doğru tanımlayabilmek yatar. Ortada bir Filistin sorunu yok her şeyde önce. Ortada İsrail Sorunu var. Bir de toprakları işgal edilmiş Filistinliler.

İsrail’in hem askeri hem de siyasi gücü; uluslararası diasporası da göz önüne alındığında tahminlerin ötesinde. 7 Ekim olaylarının ilk saatleri ve ilk günlerinde Türkiye’deki İslamcılara göre İsrail artık bitmiş; yerle bir olmak üzere olan bir enkazdı. Hamas çok güçlü, Gazze ve çevresindeki yer altı şehirleri ve tüneller başta olmak üzere silah, mühimmat ve insan kaynağı yeterince var iddiasındaydı herkes.

Bir kesime göre bu kez İsrail’in işi kesin bitmiş ve mahvolmuştu Siyonistler. Ancak geldiğimiz noktada olayların hiçte öyle olmadığı anlaşıldı.

İsrail tüm dünyanın gözü önünde soykırımın dibine vuruyor. Alçakça saldırı ile çoluk çocuk yaşlı genç kadın erkek dinlemeden masum Filistinli Müslümanları biçerdöver gibi paramparça edip geçiyor.

Tabii tüm dünyanın yüreğini de…

Peki iyi mi oldu yani şimdi 7 Ekim’deki Hamas saldırıları?!

Dünya Müslümanlarının bilimde, fende, teknolojide, savaş sanayinde bulunduğu durum ortada.

İsrail kıyıma başladığında hiçbir Müslüman ülkenin ordusu tüm savaş uçaklarıyla İsrail semalarını zindana çeviremedi.

ÖYLEYSE NE YAPACAĞIZ?

  1. Tüm İslam coğrafyasında ülke yöneticilerine yapılacak baskılarla Gazze’de yaşayan Müslümanların güvenli bir koridorla İslam ülkelerine hicret etmesini sağlayabiliriz (-ki bu bir yerde peygamberî metottur) Gün gelir devran döner ve içimizden çıkacak yeni Selahaddin’ler tekrar o toprakları fetheder!
  2. Tüm Müslümanlar topyekûn bugünden tezi yok gençlerini çocuklarını bilimde, fende, teknolojide yetiştirip dünya çapında buluşların/icatların odağına Müslümanlar oturacak şekilde bir nesil yetiştirme seferberliğine girişmeli!
  3. Meydanlardaki eylem ve yürüyüşlerin; farkındalık çalışmalarının gün-saat ve içerikleri belirlenirken daha etkin zamanlar ve daha etkin yöntemler tercih edilmeli!
  4. Slogan ve sabah namazı buluşmaları yetmez. Tüm inananların günlerce haftalarca sürecek nöbetler şeklinde gece namazına kalkmaları ve dualar etmeleri teşvik edilmeli. Selahaddin Kudüs’ü böyle fethetti.

 

FİLİSTİN VE DOĞU TÜRKİSTAN BAŞTA OLMAK ÜZERE YERYÜZÜNÜN NERESİNDE ZULME VE İNSANLIK SUÇUNA MARUZ KALAN MAZLUM VARSA YANINDAYIZ!

YAKINDA GAZZE DİYE BİR DERDİMİZ KALMAYACAK!
Yorum Yap

Giriş Yap

Kriter Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!