Sivil toplumda çalışanlar güvencesizlikle mücadele ediyor
DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası tarafından hazırlanan rapor, sivil toplum alanında çalışan işçilerin karşı karşıya olduğu yapısal güvencesizlikleri gözler önüne seriyor.
“Hak savunuculuğunda kendi hakkını da savunmak”
- Dernek çalışanlarının %61’i geçici, proje bazlı sözleşmelerle istihdam ediliyor.
- İş Kanunu’nda istisnai olarak tanımlanan belirli süreli sözleşmelerin sivil toplum kuruluşlarında norm haline geldiği gözlemleniyor.
- Dernek ve vakıfların proje bazlı fonlara bağımlı hale gelmesi istihdam güvencesizliğine sebep olarak sunuluyor.
Yan haklar ya yok ya da sembolik
- Kurumların %55’inde yemek ücreti ya hiç yok ya da yetersiz.
- Yol ücreti desteği olmayan ofis çalışanlarının oranı %52’yi geçiyor.
- Ofis çalışanlarının çoğu ulaşım masraflarını kendi cebinden karşılıyor.
Gelir yüksek olsa da sosyal güvence eksik
- Yüksek gelir grubundaki çalışanlar arasında bile sigorta primlerinin eksik yatırıldığı görülüyor.
- Kıdem zammı hâlâ birçok kurumda “işverenin takdirine bağlı bir lütuf” gibi değerlendiriliyor.
- 10 yıldan uzun süredir çalışanların %40’ı kıdem zammı almamış.
“Sivil alan daralıyor,” peki ya sivil toplum çalışanları hakları?
- 8 Mart izni ve ikramiye gibi haklar çoğu kurumda tanınsa da uygulanmadığı rapor ediliyor.
- Görev tanımının dışında işler yapmak mecburiyetinde kalanların oranı %71.
- Sivil toplumda çalıştıkları kurumların işe alımda ve ücretlerde liyakata dayalı belirlenmediğini düşünenlerin oranı %45.
- Katılımcıların %55’i iş hayatlarında mobbing veya ayrımcılığa maruz kaldıklarını ifade ediyor.
- Katılımcıların %62’si bir sendikaya üye değil.