featured
  1. Haberler
  2. BALIKESİR
  3. MEHDÎ, İRAN’IN YENİ CUMHURBAŞKANI’NIN KİM OLMASI GEREKTİĞİNİ HAMANEY’E SÖYLEYECEK Mİ?

MEHDÎ, İRAN’IN YENİ CUMHURBAŞKANI’NIN KİM OLMASI GEREKTİĞİNİ HAMANEY’E SÖYLEYECEK Mİ?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sekiz yıl önce Anadolu Ajansı “Hamaney’in Mehdi’yle İrtibatlı Olduğu İddiası” başlığıyla bir haber geçmişti.

İran’ın ünlü mollarından (1927 doğumlu) Ayetullah Nasır Şirazi, ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in Mehdi ile irtibatı olduğunu söylüyordu. İran’dan yayın yapan jamkaran.ir haber sitesine göre, Kum kentinde 12’ncisi düzenlenen Uluslararası Mehdeviyet Doktrini Konferansı’nda konuşan Şirazi, “Dini liderin başarılı olduğunun kanıtlarından biri de, Ali Hamaney’in, İmam Mehdi’yle bu mescitteki (Cemkeran Mescidi) yakın irtibatıdır” iddiasında bulunuyordu. Şirazi, “Biz bir tarih vermiyoruz. Fakat Mehdi’nin çıkışı büyük bir ümitle yakındır” diyordu.  (https://www.aa.com.tr/tr/dunya/hamaneyin-mehdiyle-irtibati-oldugu-iddiasi-/575355)

Bu haberi yayımlayan bazı web siteler şu açıklamayı da vermişti: “İran’daki Şiiler, Mehdi’nin kıyametin kopmasına yakın bir zamanda ortaya çıkacağına inanıyorlar. Kum ile Kaşan kenti arasındaki Cemkeran köyüne yakın Cemkeran Mescidi, Şiîler tarafından Mehdi’yle irtibat kurulan yer olduğuna inanılıyor.” Bu habere yorum yazan çok sayıda okur, Ayetullah Ali Hamaney’i tiye almışlardı ama işin Şiiler açısından ciddi olan tarafına bakılsa, daha iyi olur.

Şiilere göre Mehdi, on birinci imam Hasan Askerî’nin oğlu Muhammed’dir. Mehdî Muntazar yani beklenen mehdi bu kişidir. 869 yılında yani günümüzden 1155 yıl önce doğduğu söylenilen Muhammed Mehdi önce ortaya çıkmış, fakat şartların müsait olmaması sebebiyle gaybete çekilip ortadan kaybolmuş ve tekrar ortaya çıkacağı günü bekliyormuş. Fakat Şiiler, bu süre içinde de Mehdî’nin, (bazı) Şiilerle irtibatını kesmeyeceğine inanıyorlar.

HASAN ASKERÎ’NİN ÇOCUĞU OLDU MU?

Hasan Askerî’nin bu isimde bir çocuğunun dünyaya gelip gelmediği de aslında şüphelidir. Şiî kaynaklarda bile varlığı kesin olarak ispatlanamamaktadır. Şiî kaynaklar, bu ispatlanamama durumunu, Hasan el-Askerî’nin dünyaya gelen oğlunun doğumunu, Abbasi baskısından dolayı gizlemesine ve çok az sayıda yakını dışında kimseye duyurmamasına bağlarlar.

Şii inancında inanılması mecbur olan bu kişi (Mehdi), hem takipçilerinden hem de düşmanlarından gizlenmiştir ve hâlâ da gizlenmektedir. Bazı âlimler, Muhammed el-Mehdî’nin gerçekte mevcut olmayan hayalî bir kişi olduğunu söylerlerken, Ahmed el-Kâtib gibi bazı çağdaş Şiî âlimleri de, bu düşünceyi Şîa kelâmcılarının icat ettiğini belirterek aynı görüşe katılırlar.

Şii toplulukları onun tekrar ortaya çıkması için beklerler ve gece gündüz dua ederler. Günümüz Şiîleri on ikinci imamın adı anıldığında “accelellāhu fereceh” (Allah çıkışını çabuklaştırsın) ifadesini kullanırlar, dualarında da dünyanın belâ ve sıkıntılarla dolduğunu belirterek, artık Mehdi’nin gelip, insanları bu durumdan kurtarması için niyazda bulunurlar.

İbn Haldûn kendi zamanında (14. Miladi yüzyıl), Samerra’da Mehdi’nin kaybolduğu yerin kapısına, her gün ikindi namazından sonra ortaya çıktığında binmesi için bir at getirildiğini, ortaya çıkması için dua edildiğini, o gün gelmeyince de işin ertesi güne bırakıldığını, ünlü eseri Mukaddime’de (2/591) yazar. Şiilere göre, Mehdî gelecek ve Şii inancına göre adaletli bir yönetim kuracak, Şiilerin düşmanlarından da intikam alacaktır. Öyle ki, Hz. Ali’nin (Hz. Peygamber’den sonra) ilk halife olma hakkını gasp eden sahabeleri dahi, mezarlarından çıkarıp çarmıha gerecektir.

Bu inancı destekleyen birçok (asılsız) rivayet de, Şiilerin kitaplarında mevcuttur.

Yukarıdaki “Ali Hamaney Mehdi’yle görüşüyor” haberi ise, sıradan bir haber değildir. Şii toplumunun siyasi tercihlerini de belirleyen bir iman maddesidir. Bunu anlamadan Şia toplumunun reflekslerini de anlamak zorlaşır.

Yakında çıkacağına inandıkları Mehdi, eğer Hamaney ile görüşüyorsa, İran’ın en üst yetkili kişisi olan Hamaney, (Şii toplumuna göre) heva ve hevasından konuşmuyor demektir. Yani Hamaney, almış olduğu kararları, Mehdi’nin direktiflerine göre belirlemektedir. İşte buna inanan kişilerin (mesela İran Devrim Muhafızlarının) hiç sorgulamadan, verilen emirleri yerine getirip, Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de yüz binlerce Müslümanı öldürmesi, sonuçta Mehdinin emrini uygulamaktan ibarettir ve bu katliam emirlerini uygularken sevap kazandıklarına da inanırlar.

Bakalım, Mehdî, bu ay içinde İran dini lideri Ali Hamaney’e, İran’ın yeni cumhurbaşkanının kim olması gerektiğini de söyleyecek mi?

 

Yorum-Analiz: İsmail Yurdakök

MEHDÎ, İRAN’IN YENİ CUMHURBAŞKANI’NIN KİM OLMASI GEREKTİĞİNİ HAMANEY’E SÖYLEYECEK Mİ?
Yorum Yap

Giriş Yap

Kriter Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!