Yükselen Sistem: Üçlü Savunma
3’lü sistem nedir ? Bu soruya yanıt vermekle yazıya başlamak doğru olacaktır. Futbolda defans bloğunun 3 asıl stoperden oluşan sistemidir. Bu sistemde orta saha bloğundaki çizgiye yakın oynayan futbolcular hücuma çıkarken kanat rolünde, rakip hücuma çıkarken bek rolünde pozisyon alır. İlk olarak 3’lü savunmayı 1974 dünya kupasında Batı Almanya’nın kullandığı bilinmekte. Euro 1984’te Michel Hidalgo’da bu sistemi kullanarak şampiyon olan ilk hoca sayılabilir. O dönemlerde nadirde olsa kullanılan bu sistem kültür olarak yerleşmemişti. 2010 dünya kupasına geldiğimizde Uruguay dışında 3’lü oynayan yoktu. 2014 dünya kupasına gelindiğinde ise bir şeyler değişmeye başlamıştı. Tam 7 ülke sahaya 3’lü oyun anlayışıyla çıkmıştı. Bu takımlardan Kolombiya, Arjantin, Kosta Rika ve Hollanda çeyrek final akabinde Hollanda ve Arjantin yarı final son olarak Arjantin finalist olmuştu. Durum böyle olunca 3’lü savunma yeniden yükselişe geçti. Antonio Conte’de Chelsea ile 3-5-2 oynayarak şampiyon olunca 3’lü anlayışı iyice zirveye çıkardı. Son dönemde Avrupa’nın önemli takımları da bu sistemi yaygın şekilde kullandı. Simone Inzaghi’nin Lazio’su ve Gasperini’nin Atalanta’sı. Gasperini’nin Atalanta’sı ise bambaşka seviye. Kompakt futbolu mükemmel oynadılar, seyir açısından futbolseverlere keyifle izlemek düştü.
Peki biz ülke olarak değişime hazır mıyız ? Ülkemizde de rotasını dünyaya göre belirleyen teknik adamlar olacak mı ?
İlk örnek İtalyan Francesco Farioli. 33 yaşında ve çalıştırdığı takımlara çok iyi pas oyunu oynatıyor. Ülkemizde birçok takım çalıştırdı, çalıştırmaya devam ediyor. Farioli, kalecilerin de oyuna dahil olmasını istiyor, geriden oyun kurarak hücuma çıkıyor. Bizim tecrübeli dediğimiz birçok Türk teknik adam bu işe mantıklı bakmıyor. Tecrübeli dediğimiz kişilere göre Türk futbol anlayışı savunma yapıp kontra atak ile gol bulmaya çalışmak. Sonra da çıkıp tribünler neden boş, yayın gelirleri niye düştü diye soruyorlar. Sebepler gayet açık aslında. Örnekler çoğaltılabilir: Vitor Pereira ve Valerien İsmael. Geldikleri ilk günden itibaren 3’lü anlayışla oynayacaklarını söylediler. Birçok teknik adam, spor yorumcusu, muhabir sadece şunu söyledi: “Olmaz.”
Sadece olmaz dersen evet zaten olmaz. Teknik adamların hatası var mı ? Tabi ki var. Sistemi yanlış oyuncularla oynamaya çalışıyorlar. Ama buradaki tek suç onların değil. Yöneticiler hocanın 3’lü oynayacağını bildiği halde doğru transferleri yapmıyorlar. Bir diğer eleştiri de taraftarlara ve spor medyasına. Açık konuşmak gerekirse sabırlı ve yeniliğe açık değiliz. En ufak sıkıntıda ortalığı ateşe veriyoruz. Sabırlı olmadığımız ve yeniliğe açık olmadığımız sürece taraftarın sokakta, spor medyasının ekranlarda tartışacağı tek şey var: “Neden Avrupa futbolunun gerisinde kaldık ?”